Esastan görüşelim!

Rivayet odur ki.. Muhalefet, "sosyal devlet" eksenli projeler üretecekmiş. Ne diyelim? -Kolay gelsin, bekleyelim ve görelim. Farkında mısınız? Bugünlerde, "esastan görüşmek" çok moda. İsterseniz, şu "sosyal devlet" meselesini de esastan görüşelim. Mesela.. -Gelir dağılımı çarpık ve bölgesel gelişmişlik farklarının göz kırptığı bir ülkede, "eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik" gibi alanların tamamen piyasaya terk edilmesini, -Vatandaşların, söz konusu hizmetleri talep eden birer basiretli müşteriye dönüştürülmesini hiç kimse savunamaz. *** Ne var ki, şunları sormak zorundayız: -Planı, programı, finansmanı, fizibilitesi olmayan bir sosyal devlet olur mu? -Kağıt üzerinde kalan ve hayata geçirilmesi mümkün olmayan bir proje, seçim nutuklarına malzeme olmaktan başka bir işe yarar mı? -Sağlık, eğitim, bölgesel dengesizlik, işsizlik, yoksulluk gibi konulara ilişkin çözümleriniz nerede? -Sosyal güvenlik sisteminin açıklarını nasıl kapatacaksınız? -Milli gelir çorbasının bileşimini nasıl değiştireceksiniz? Faizin ve rantın payını azaltıp, ücretin payını artırabilecek misiniz? -Gelir transferi yapmak amacıyla, hangi harcamaları pompalayacaksınız? Dahası.. -Kümesteki kazlar tıslıyor. Gündeminizde geniş kapsamlı bir vergi reformu var mı? Kümesteki kazlar değişecek mi? Yoksa.. Yaban kazları sizi de gagalayacak mı? *** Gelelim, zurnanın zırt dediği yere.. -Şubat 2001 krizinden sonra, iç borçlar için radikal bir "konsolidasyon", dış borçlar için cesur bir "moratoryum" düşünen bir ülkede, "sosyal devlet muhipleri" neredeydi? Biz yıllarca ne yaptık? -Kaynak dağılımını çarpıtan "popülist ve garibanist" politikaları, çağımızın en güçlü maskelerinden "sosyal devlet" tabusuyla meşrulaştırarak, ideolojik koruma altına aldık. Sonuç olarak, "sosyal devlet" adına, ekonomiyi dinamitledik. Sonra mı? -Enkaz kaldırma çalışmaları, hâlâ devam ediyor! Bilmem anlatabildim mi?