"Glasnost" olmadan, "Perestroyka" olur mu?

A -
A +

Bir hocamız sormuştu: Sokrates, "Ben devletin başına yollanan bir at sineğiyim!" derken, neyi anlatmak istiyordu? Cevaplarımız, yeterli olmadı; sonra kendisi açıkladı: Sokrates, böyle esip savururken, rahatsız etmekle suçlandığı Atinalı toplumun ne kadar kokuşmuş olduğunu anlatmak istiyormuş! Ülkemizde bazı alanlara ilişkin reform teşebbüslerini de, at sineğinin sortilerine benzetebiliriz. Gerçekten, hem reform yapacaksınız, hem de tefessüh etmiş ve yozlaşmış düzenden beslenenlerle, kafa kafaya gelmeyeceksiniz! Mümkün mü? Elbette mümkün değil. Ekonomik ve politik analizlerde, devleti "steril" ve 'nötr' bir bürokratik aygıt olarak gören yaklaşımlar, son derece yetersizdir. Yönetenler, sınıfsal çelişki ve çatışmalardan bağımsız kalmakta zorlanır; genellikle pes eder; zaten ondan sonra da olanlar olur. Bizim gibi ülkelerde, "Glasnost" (açıklık) ve "Perestroyka" (yeniden yapılanma) kolay değil. Glasnost olmadan, Perestroyka; Perestroyka olmadan, Glasnost gerçekleşmiyor. Bu tam bir "yumurta-tavuk" problemidir. Neden mi? Açıklamaya çalışalım. "Kazı, kazan!" bitecek mi? Her reform, kaçınılmaz olarak bir dizi sancıyı bünyesinde taşıyor. Müesses nizam, kendi çıkarlarını çiğnetmemek ve statükoyu yeniden üretmek için, genellikle "AB ve IMF kaynaklı" reform sürecinin sarsıntılarını ve maliyetlerini abartarak dile getiriyor. Böylece, reformun meyvelerini unutturmaya çabalıyor. Bunları başaramazsa, reformları üstlenenlerle pazarlığa oturuyor. İşte bu nokta, reform inisiyatifini elinde tutan siyasi irade bakımından son derece kritik bir kavşağı simgeliyor. Siyasi irade, pazarlık sürecini bir "kazan kazan" modeline dönüştürebilirse, reformlar başarılı olabiliyor. Aksi geçerli olursa, reform süreci bir bilek güreşine dönüşüyor. Dolayısıyla, "kaybet-kaybet" ya da "kaybet-kazan" denilebilecek senaryolar, ülkeye zaman ve kaynak kaybettiriyor. Şimdi soralım: -Kamusal kaynakların, verimlilik ve öncelikler gözetilmeden, siyasi destek karşılığı çıkar gruplarına tahsis edilmesine dayanan siyaset yapma biçimini mümkün kılan en önemli etken nedir? -Saydamlığın ve hesap verme sorumluluğunun olmamasıdır. Kamu kesiminin yeniden yapılandırılması, sadece sistemin daha etkin bir şekilde çalışmasını sağlamak açısından değil, siyasetin bir rant paylaştırma aracı olmaktan çıkarılması için de gereklidir. Yıllardır Ankara'dan bölüştüren ve rant dağıtan sermaye birikimi modeliyle bir yere varamayacağımızı öğrendik. Peki ne yapılmalı? *** * Türkiye, siyaseti ve siyasal süreçlerin amaç ve araçlarını yeniden tanımlamalı * Siyasetin alanını, piyasa ve hukuk devletinin lehine sınırlandırmalı * Sınırlandırılmış alandaki siyaseti, daha demokratik bir modele oturtmalı * Piyasa süreçleri genişletilmeli, bu süreçlerin önündeki engeller tasfiye edilmelidir. Niçin? Kamu yararı maskesiyle, özel çıkarları kollayan alaturka popülizmin tasallutundan kurtarmak için... Yani.. Kamu yararı için..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.