Thomas Friedman'ın, "Lexus ve Zeytin Ağacı" (The Lexus and The Olive Tree) kitabında, oldukça popüler bir "benzin istasyonu" teorisi var. Yazar, ülke adları vererek istasyonları sıralamış. İstasyonlara numara vererek ve kısaltarak, sizlerle paylaşmak istedim. Türkiye'de asiller (halk) vekillere hangi istasyon için vekalet verdi? Biz hangi istasyondayız? İsterseniz biraz da böyle (gayri ciddi, boş!) kavramlara takılalım. Yerel seçimlere bir hafta kala iyi gider, diye düşündüm. I. BENZİN İSTASYONU: Gelişmekte olan ülke benzin istasyonudur. Burada 15 kişi çalışır ve hepsi de birbirinin kuzenidir. İçeri girdiğinizde kimse sizinle ilgilenmez, çünkü herkes birbirine lâf yetiştirmekle meşguldür. Devlet benzini sübvanse ettiği için benzinin galonu sadece 35 senttir, ama 6 pompadan sadece biri çalışmaktadır. Diğerleri bozulmuştur ve yurt dışından gelecek yedek parçaları beklemektedir. İstasyon hayli kırık döküktür, çünkü sahibi Zürih'te yaşamakta ve bütün kazancını ülke dışına çıkarmaktadır. İstasyon sahibi, işçilerin yarısının geceleri tamirhanede uyuduğundan ve araba yıkama yerini duş olarak kullandığından habersizdir. II. BENZİN İSTASYONU: Benzinin galonu 5 dolardır. Bir ömürlük iş anlaşmaları imzalamış, üniformalı ve beyaz eldivenli dört adam size hizmet eder. Benzininizi doldururlar. Yağınızı değiştirirler. Camınızı siler ve siz huzur içinde oradan ayrılırken, dostça bir gülümseme ile arkanızdan el sallarlar. III. BENZİN İSTASYONU: Benzinin galonu sadece 1 dolardır, ama benzini kendiniz doldurursunuz. Camınızı silersiniz. Lastiklerinize kendiniz hava basarsınız. Sonra köşeyi döndüğünüzde, dört evsiz insan jant kapaklarınızı çalmaya çalışır. IV. BENZİN İSTASYONU: Batı Avrupa benzin istasyonudur. Benzinin galonu orada da 5 dolardır. İstasyonda tek bir görevli vardır. Lütfeder gibi benzininizi doldurur ve asık suratla yağınızı değiştirir, sendika sözleşmesinin onu sadece benzin doldurmak ve yağ değiştirmekle yükümlü kıldığını size hatırlatarak camları silmez. Haftada sadece 32 saat çalışır, her gün 90 dakika yemek molası verir ve bu süre içinde benzin istasyonu kapalı kalır. Ayrıca her yaz Güney Fransa'da 6 hafta tatil yapar. Devletin işsizlik sigortası son işlerinden daha çok para verdiği için 10 yıldır çalışmamış iki erkek kardeşi ve amcası, sokağın karşı tarafında bowling oynamaktadır. V. BENZİN İSTASYONU: Burada benzinin galonu sadece 50 senttir, ama hiç benzin yoktur, çünkü burada çalışan dört işçi bütün benzini karaborsada galonu 5 dolara satmıştır. Benzin istasyonunda görevli olan 4 adamdan sadece biri oradadır. Diğerleri altı ekonomisinde başka işler tutmuştur ve sadece haftada bir kez haftalıklarını almak için uğrarlar. Kurnazlar benzin istasyonu kuramıyor mu? İstasyonların her biri, bir tercihi, her tercih de bir ekonomik, politik ve sosyal maliyeti yansıtıyor. Her istasyonun bir dizi alternatif maliyetinden de söz edilebilir. Ülkemizin toplumsal sözleşmesinin yani "benzin istasyonlarının" kurnazlık üzerine bina edildiğini düşünmekten kendimizi alamıyoruz. Dolayısıyla bizim kuracağımız istasyonları da kurnazlığımız biçimlendiriyor. Yeryüzünde kurnazlar tarafından inşa edilmiş hiçbir medeniyet (benzin istasyonu!) yok. Kurnazlar tarafından talan, tasfiye ve bazen de berhava edilmiş birçok benzin istasyonu var. Herkese iyi seçimler...