Hiç utanmıyor musunuz?

Diyelim ki, "bayatlamış ve tedavülden kalkmış" bir ideolojiden geçiniyorsunuz. Olabilir, zevk meselesi.. Ne var ki, siz bu kadarla kalmıyorsunuz. Hiç utanmadan ve arlanmadan, o kokuşmuş ideolojiyi yeniden üretmenin yollarını arıyorsunuz. Söz konusu ideolojinin resmiyet kazanması ve kamusal alana egemen olması için, elinizden geleni yapıyorsunuz. Tabularınızı, bir medeniyet projesi olarak takdim ediyorsunuz. Reform çabalarının önünü tıkıyorsunuz. Çok sevdiğiniz ülkenizi, maskeli baloya çeviriyorsunuz. Netice itibariyle.. Takiyeyi kurumsallaştırıyorsunuz. Takiye, bir yönü itibariyle, "yalanla yaşamak" demektir. Dikkat buyurursanız, "kamusal, ulusal, siyasal, resmi ve gayr-i resmi" yalanların neredeyse tamamında, sizin parmak iziniz sırıtıyor. Dolayısıyla, insanımızı takiyeye mecbur kılan ve ülkeyi tımarhaneye döndüren ortamdan siz sorumlusunuz. *** Dahası.. -Ülkedeki "tüm gerçekler" sizin tekelinizde, öyle değil mi? Gorbaçov, "Gerçekler, Komünist Partisi'nin tekelinde değildir!" diyerek "glasnost" ve "perestroyka" çağrısı yaptığında, takiyeden duyduğu rahatsızlığı dile getiriyordu. Siz, Gorbaçov kadar da olamadınız. Özetle şunları dayatıyorsunuz: -İnanmasan da, inanıyor gibi yap! -Tabulara dokunma, çarpılırsın. -Akıllı ol, "ilm-i siyaset" öğren, üç maymunu oyna! -Maskeli dolaş! -Aksi takdirde, bedel ödersin! *** Doğrudur, bir hayli bedel ödedik, hâlâ da ödüyoruz. Gelelim, ödettiğiniz bedellere: -Özel gerçekleri kamusal yalana dönüştüren süreç, toplumsal değişim taleplerini kaynağında kurutuyor ve gelişimin önünü tıkıyor. -Takiyenin kamusal bir mahiyet kazandığı ülkeler, İnsani Kalkınma Endeksi'nde nal topluyor. -Takiyeye yol açan baskıcı rejimler, nihai olarak kendi düşmanını üretiyor. Her türlü radikal ve fanatik oluşumu besliyor. -Kamusal yalanların egemen olduğu ülkelerde, "açık kamuoyu" ve "saklı kamuoyu" olmak üzere ikili bir yapı göz kırpıyor. *** Kusura bakmayın, ama vaziyet aynen böyle. Sizden kurtulmanın bir tek yolu var: - İdeolojinizi özelleştirmek ve rekabete açmak.. Nasıl mı? - Her şeyden önce, mevcut siyasi partilerde mevzilenmekten vazgeçin, maskenizi indirin. Mesela.. -Yeni bir siyasi parti kurun, halkın karşısına çıkın. Boyunuzun ölçüsünü alın. Halep oradaysa, arşın burada.. Hodri meydan!