II. Rekabet Kongresi

Rekabet, tehditleri ve fırsatları bünyesinde barındıran oldukça dikenli bir süreç. Ulusal ve uluslararası düzeyde rekabeti pek sevemedik, ama rekabetin meyvelerini tüketmek konusunda bir hayli iştahlı ve obur olduğumuzu söyleyebilirim. Vaktiyle, Türkiye ekonomisinin oyuncularının bir bölümü, Ankara'yı ele geçirme konusunda birbirleriyle kıyasıya rekabet ettiler. Küresel rekabete teksif edilmesi gereken enerjilerini, "üretmeksizin bölüşmeye" yönelttiler. "Kâr edersem benim, zarar edersem devletin!" felsefesinin egemen olduğu bir alaturka kapitalizmin, rekabet diye bir kaygısı olamazdı. Dolayısıyla, statükodan beslenen iktidar seçkinleri, üç maymunu oynamaya devam ettiler. Hafta içinde, Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) ve TÜSİAD-Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu'nun organize ettiği, II. Rekabet Kongresi'ne gittim. (*) Kongre'de, Türkiye'nin rekabet gücünü artıracak stratejiler, "Rekabet Gücü ve İnovasyon" odaklı bir çerçevede tartışıldı. Aynaya kızmayalım! Kongre'de, uluslararası yatırım danışmanı ve strateji uzmanı Partha S. Ghosh'u yıllar sonra bir kere daha dinleme fırsatı buldum. Ghosh, on beş yıl önce, "Türkiye başarılı olmak istiyorsa, eş zamanlı olarak 'Judo ve Rugby' oynamak zorunda!" demişti. Kahve molasında, kendisine "Judo ve Rugby"yi hatırlattım. "Geçmişte söylediklerim, bugün de aynen geçerli" diye cevap verdi. Ne diyelim? Ayağımızdaki ve kafamızdaki prangaları çözebilirsek, "Judo ve Rugby"den oluşan bir mönünün zevkine varabilir, küresel rekabeti bir hayat tarzına dönüştürebiliriz. Partha S. Ghosh, TÜSİAD Baş Danışmanı sıfatıyla Mart 1991'de fevkalade kapsamlı bir ekip çalışması gerçekleştirmişti. (**) Çalışma, ülkenin, sosyal, ekonomik ve politik açıdan fotoğrafını çekiyor ve özetle şu sorulara cevap arıyordu: *Dünya nereye gidiyor? Türkiye nerede? *Ülkenin rekabetçi sektörlerinin önündeki tehditler ve fırsatlar nelerdir? *Türkiye'nin rekabetçi dinamiklerini etkileyebilecek küresel trendler nelerdir? Memnuniyetle belirtelim ki, TÜSİAD-Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu, yukarıdaki soruları günümüze taşıyarak cevaplamayı amaçlayan ve sürekli gündemde tutan, bir dizi teknik çalışmaya imza atmış bulunuyor. "Rekabet ve İnovasyon" söz konusu olduğunda, "şirket düzeyinde, sektörel düzeyde ve makro düzeyde" rekabet gücümüzü ölçmeye yönelik bir dizi rekabet endeksi oluşturuluyor. Rekabet endeksleri, durumumuzun pek parlak olmadığına işaret ediyor. Boy aynası, moralimizi bozabilir, ama aynadan vazgeçemeyiz; aynayı temizleyerek güzelleşemeyiz. Vaziyet, böyle! ..... (*)Kongre'yi düzenleyen ve katkıda bulunan tüm kurumları kutlar, başarılarının devamını dilerim. (**) 21.Yüzyıla Doğru Türkiye: Geleceğe Dönük Bir Atılım Stratejisi, Mart 1991 (Yayın No: TÜSİAD-T/91 3.141)