"İki ineğiniz var.."

A -
A +

Vaktiyle, Soğuk Savaş döneminin ürünü olan bir 'iki inek' hikâyesi vardı. Hikâye, antidemokratik ve totaliter rejimlerle dalga geçen mesajlar iletmekteydi. Hikâyeyi ilk defa, yirmi beş sene önce bir gazetede okuduğumu hatırlıyorum. Geçenlerde, epey yenilenmiş ve genişletilmiş bir versiyonuna internette rastladım. Hikâye, Soğuk Savaş'ın gölgesinden sıyrılmış, küresel gündeme ayak uydurmuş, başka ufuklara yelken açmış. "İki İneğe Dayalı Rejim Tariflerinin Yeni Versiyonu" olarak takdim edilen biçimini, rejimlere takılan etiketleri kaldırarak sunuyorum. Kamu reformu yapmak için kolları sıvayanlara, reformu eleştirenlere, milletvekillerimize, rejim tartışmalarından zevk alanlara arz olunur. A. İki ineğiniz var. Devlet ikisini de alır, sizi kurşuna dizer. B. İki ineğiniz var. Siz bakarsınız, bütün sütü devlet alır. Sütün yarısı, memurlara maaş olarak dağıtılır. C. İki ineğiniz var, devlet önceleri size "Bunları besleyebilir ve sağabilirsiniz" der. Daha sonra, "Sütü sağmayın" diye para verir. İki ineği elinizden alır. Birini öldürür, ötekini sağar ve sütü kanalizasyona döker, sizden kaybolan inekleriniz için form doldurmanızı ister. D. İki ineğiniz var. Devlet, sizi inekleri izinsiz olarak apartmanda beslemekten tutuklar. E. İki ineğiniz var. Sütü kimin alacağına komşularınız karar verir. F. İki ineğiniz var. Sütü kimin alacağına karar verecek adamı komşularınız seçerler. G. Hükümet eğer oyunuzu onlara verirseniz size iki inek (iki anahtar gibi) vermeyi vaat eder. Başkan ineklerin geçmişi ve geleceği hakkında yalan söylemekten mahkemeye verilir. Basın olayı, 'İnekgate' diye yansıtır. I. İki ineğiniz var onlara bakmanız için komşunuz yardımcı olur. Sütü paylaşırsınız. J. İki ineğiniz var. Hükümet ikisini de elinizden alır ve bu ineklerin asla var olmadığını açıklar. Süt içmeyi yasaklar. K. İki ineğiniz var. Hükümet, bedava sağım makinesi verir, sonra da yem fiyatlarını yükseltir. L. İki ineğiniz var, onları koyun beyni ile beslersiniz, inekler delirir. AB ülkeleri etinizi almaz. M. İki ineğiniz var. Birini satar boğa alırsınız. Amacınız damızlık inekler üretmektir. Hisse senetleriniz 10 centten 110 dolara fırlar. Bütün hisseleri satar, köşeyi dönersiniz. Birkaç ay sonra, sizin kurduğunuz işin kârlı olmadığı ve asla olamayacağı ortaya çıktığı için hisseler on cente düşer. Alıcıları temsil eden avukatlar ve Serbest Piyasa Kurulu peşinize düşer, firmanız hakkında sayısız dava açılır. Hepsi sizi sahtekarlıkla itham eder. Avukatlarla anlaşarak, bazılarını da satın alarak, tazminat davalarını kaparsınız. Devletin açtığı davalar devam eder. On yıl hapse mahkum olursunuz. İnfaz ve af yasaları sayesinde sadece yedi hafta yatar, çıkarsınız. Çıkar çıkmaz, iki civciv alırsınız... *** İzninizle bir tane de bendeniz uydurayım: "İki ineğiniz var. Bir tanesini kurban olarak kesersiniz. Derisi, kapanın elinde kalır. Deriyi neden kaptırdığınız konusunda ilgili makamlara hesap verirsiniz!" *** Şimdi söyleyin bakalım, biz yukarıdakilerden hangisiyiz ve nereye gitmek istiyoruz? Siz ve iki ineğiniz nerede yaşamak istersiniz? ..... Kurban Bayramı'nızı tebrik ederim, sevgili okuyucularım...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.