Bir süre önce, Ömer Söztutan'a teklif etmiştim. -Bir miktar fıkra var, alır mısın? Cevabı şöyle oldu: -Sıfır ise alırım, abi! *** Ne diyelim? Mizah, ciddi bir iştir. Fıkralar, "sıfır" değildi; dolayısıyla elimizde kaldı. Stokta bulunan "tapon" malzemenin bir bölümü, iktisatçı fıkralarından oluşuyordu. Kendi açımdan, "az müstamel" olanlarını sütunuma almaya karar verdim. Dilerseniz, lâfı daha fazla uzatmadan başlayalım. Tahmin dünyası -İktisatçılar ikiye ayrılır: Gelecekte ne olacağını bilmeyenler; gelecekte ne olacağını bilmediğini bilmeyenler. *** -İktisatçı demek, 'dün' tahmin ettiğinin 'bugün' niye gerçekleşmediğini 'yarın' çok güzel anlatan adam demektir. *** -İki şey, imalat safhasındayken bakılamayacak kadar iğrençtir: Sucuk, salam, sosis imalatı ve ekonometrik model.. *** -Bir ekonometrisyene, saat kaç, demişler. Tahminen yüzde beş sapma ile cevap verebilirim, demiş. Ampulü takmak için.. -Bir ampulü takmak için kaç tane Keynesyen iktisatçıya gerek var? -Tam on tane! Dokuz tanesi varsayımda bulunmak, bir tanesi ampulu takmak için! *** -Bir ampulu takmak için kaç tane Neo-klasik iktisatçıya gerek duyulur? -İktisatçılara gerek yok. Piyasalar, ampulü mükemmelen takar. Karavana.. Üç iktisatçı ördek avına çıkmış. Birinci ateş etmiş, hedefin bir metre sağından ıskalamış. Diğeri ateş etmiş, hedefin bir metre sağından ıskalamış. Üçüncüsü sevinçle havaya fırlamış: -Yaşasın! Öngördüğümüz hata sınırları içinde hedefi vurduk! (Not: İktisatçıların uzmanlık alanı "enflasyon hedeflemesi" imiş!) İtiraf! FED eski Başkanı Alan Greenspan bir gün gazetecilere şöyle der: -Eğer söylediklerimin yeterince açık olduğunu düşünüyorsanız, muhtemelen ne demek istediğimi anlamamışsınızdır! *** Nobel Ekonomi Ödülü de alan Paul A. Samuelson: -Her dört senede bir, ekonomiyi yeniden öğreniyor gibi oluyorum! Nasıl bölüşelim? Dünya Bankası'nda çalışan bir fizikçi, bir kimyacı ve bir iktisatçı, ıssız bir adaya düşmüş. Yiyecek bir şey yok. Bir bakmışlar, sahile vuran bir konserve kutusu. Hemen fikir üretmeye başlamışlar: Fizikçi- Bir taşla vurup açalım.. Kimyacı-Ateşe atalım; hem pişer, hem de kutu açılır! İktisatçı-Varsayalım ki, elimizde bir konserve açacağı var. Söyleyin bakalım: -Konserveyi nasıl bölüşelim? Murphy Kanunları -Yeryüzündeki her bir iktisatçı için, onun söylediğinin tam tersini savunan bir diğer iktisatçı bulunur. İkisi de, hatalıdır. *** -Ekonomik raporlar, satın almak istediğinizi almak için en iyi zamanın, aslında geçen yıl olduğunu söyler. *** -İktisat, tamamen zıt iki görüşün farklı yıllarda Nobel alabildiği tek bilim dalıdır. *** -Bir yere, iki iktisatçı girerse, iki farklı fikir duyarsınız. Bunlardan biri Keynes ise, üç farklı fikir duyarsınız. *** -Kapitalizmden sosyalizme geçmek için ne yapmalı? Bir şey yapmaya gerek yok. Kapitalizm kendi çöküşünün tohumlarını kendi içinde barındırır. *** -İktisatçıların konuşmaları son derece ucuzdur. Niçin? Arz, talebi aştığı için! Nasıl anlarsınız? Birisinin iktisatçı olup olmadığını nasıl anlarsınız? Şu soruyu soracaksınız: -Bilgisizlikle umursamazlık arasında ne fark var? Cevap, "Bilmiyorum ve umurumda da değil" şeklinde gelirse.. Hiç şüpheniz olmasın, bir iktisatçı ile karşı karşıyasınız; sıkı durun! Doğru, fakat bir şeye yaramıyor! İki arkadaş, balona binerek havalanmışlar, bir saat kadar uçmuşlar. Aniden fırtına patlamış, epeyce sürüklenmişler. Bir dağın tepesine geldiklerinde, aşağıda bir adam görmüş ve seslenmişler: -Neredeyiz, yahu! -Dağın üzerindesiniz! -Balondakilerden biri sormuş: -Sen iktisatçı mısın? -Nereden bildin? -Söylediğin doğru, fakat hiçbir şeye yaramıyor, be kardeşim! Fıkra burada bitiyordu, ama şöyle bir ilave yapılmış: İktisatçı da, dayanamayıp balondakilere sormuş: -Siz politikacı mısınız? -Evet, tam isabet! Nasıl anladın? -Problemin kaynağı sizsiniz, ama suçu benim üzerime atıyorsunuz!