IMF ile devam mı?

A -
A +

IMF, 1945'te faaliyete geçti. Görülen lüzum üzerine, 1947'de üye olduk. Bugüne kadar, tam 19 tane (bir rivayete göre 20 tane) Stand-by ile şereflendik. Ne var ki, sonuncusu farklıydı. 11 Mayıs 2005'te, bir kriz ya da kriz beklentisi olmaksızın, üç yıllık bir Stand-by başlatmıştık, 10 Mayıs 2008'de taburcu olduk. Şimdi mi? Başta kapatma davası olmak üzere, bir dizi iç ve dış kaynaklı risk, IMF çıpasını yeniden gündeme taşıdı. Öyle anlaşılıyor ki, önümüzdeki dönemde, İhtiyati Stand-by ile devam edeceğiz. Peki, piyasalar ne diyor? Piyasalar, IMF destekli tutarlı bir programı hasretle bekliyor; oyunun kurallarını bilmek istiyor. Özetle diyorlar ki: * Politikaların öncelikleri nelerdir? * Öncelikler, nasıl bir modele oturtuluyor? * Hangi alanlarda, hangi yapısal reformlar öngörülüyor? * Söz konusu reformlara ilişkin nasıl bir takvim belirleniyor? Piyasaların refleksini normal karşılamak gerekiyor. Neden mi? *** Bir kere daha hatırlayalım: Vaktiyle krize girdiğinde, IMF'den gelecek krediyi, hasreti çekilen bir "müsekkin ya da uyuşturucu" gibi bekleyen, kamu maliyesi müflis bir ülke vardı. IMF, vazgeçilmesi pek mümkün olmayan bir "acil servis" ve gerektiğinde kullanılması elzem bir "oksijen çadırı" gibiydi. Şubat 2001 krizinden sonra, "acil serviste nara atan huysuz hastaya" benziyorduk. Ekonomi krize girdiğinde ya da krize girmesine ramak kaldığında, uygun şartlarla, uzun vadeli ve düşük faizli kredi bulmak için, IMF'nin kapısını çalıyorduk. *** Gelelim müstakbel programa.. Bundan önceki IMF destekli programların omurgasını, "fiyat istikrarı, mali disiplin ve yapısal reformlar" oluşturuyordu. Bu sefer de öyle olacak. Mali disiplinin olmadığı bir ülkede, hiçbir para ve kur politikasının dikiş tutmadığını, yaşadığımız bir dizi acı tecrübe ile öğrenmiş bulunuyoruz. Mali disiplinin kalıcı olması, yapısal reformlara bağlı. *** IMF çıpası, gerçekten gerekli mi? "Kapatılacak mı, kapatılmayacak mı.." eksenine kilitlenmiş bir garip ülkede, başka türlüsü mümkün mü? Bu şartlar altında, çıpasız kalamayız. Çıpasız kalmamak önemli, ama benimsediğimiz çıpayı koparmamak ve savunabilmek kaydıyla...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.