2011'e ilişkin makro hedeflerin çoğunu ıskaladık. Sadece büyüme ve cari açık değil, enflasyon da tahminleri aştı. 2010'da hedefin altında (yüzde 6.4) gerçekleşen enflasyon, 2011'i çift rakamlı kapattı. Özetle: -Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) yüzde 10.45; Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) yüzde 13.33 arttı. (TÜFE'de hedef, yüzde 5.5 idi.) Merkez Bankası (MB), geçtiğimiz yıl, olup biteni şöyle açıklıyordu: -Döviz hareketleri, yönetilen/ yönlendirilen fiyatlardaki artış ve işlenmemiş gıda fiyatlarındaki baz etkilerine bağlı olarak kısa vadede enflasyonda geçici bir yükseliş gözlenmiştir. Gerçekten.. -2011'de döviz kurlarında ve emtia fiyatlarında ortaya çıkan hızlı artış, enflasyona 4.5 puan katkıda bulunmuş. -Yönetilen yönlendirilen fiyatların katkısı, 1.5 puan olmuş. *** Demek ki neymiş? Demek ki.. - "Kur artışı-enflasyon" ilişkisi, birilerinin zannettiğinden daha güçlüymüş. - "Faiz düşsün, kur yükselsin, ihracat artsın, ithalat azalsın" gibisinden sihirli formüllerle, ekonomiyi yeni bir yörüngeye oturtmak mümkün değilmiş. Dahası.. -Para otoritesi, bir taşla, "iki ya da üç kuş" vuramıyormuş. HHH Peki, enflasyon 2012'de nasıl bir seyir izleyecek? MB'ye göre: - Enflasyon, bir müddet hedefin üzerinde seyrettikten sonra, 2012 yılının Mayıs ayından itibaren düşmeye başlayarak, yılın sonunda yüzde 5'lik hedefe yaklaşacak. Yani.. Yanisi şu: -İç talep dizginlenecek, enflasyonu sıçratan diğer faktörlerin (kur artışı ve kamu zamları) etkileri daha sınırlı düzeyde kalacak. Tutar mı? -Tutabilir! Ya tutmazsa? -İşte o zaman, aşağıdaki fıkra devreye girer. *** Üç iktisatçı, ördek avına çıkmış. En kıdemlisi, süzülmekte olan ördeğe ateş etmiş, hedefin bir metre sağından ıskalamış. Daha sonra, diğeri ateş etmiş, hedefin bir metre solundan ıskalamış. Üçüncüsü, sevinçle havaya fırlamış: -Yaşasın! Öngördüğümüz "hata sınırları içinde" hedefi vurduk! ( Not: Karavanacı iktisatçıların uzmanlık alanı, "enflasyon hedeflemesi" imiş!)