Kargaşadan vazife çıkarmak...

A -
A +

Uçak türbülansa girdiğinde ne olur? Yolcuların bir bölümü, gözlerini kapar. Bir kısmı, karizmayı çizdirmemek için sakin görünmeye gayret eder. Bazıları da, hosteslerin yüzüne bakar ve "Meraklanmayın, geçer!" diye deşifre edilebilecek rahatlatıcı bir mesaj almaya çalışır. Türbülans tekerrür ederse, pilottan, teskin edici bir anons beklenir. Sözün kısası.. -Hiç kimse, türbülanstan vazife çıkarmaya kalkışmaz. *** Ne var ki.. Siyaset dünyası çok farklı. Siyaset arenasının kayıt içi ve kayıt dışı tüm gladyatörleri, ülkeyi türbülansa sokmak ve siyasetin ufkunu karartarak gerginliği tırmandırmak bakımından gerçekten çok becerikli. Dahası.. -Türbülanstan vazife devşirmek, bir hayat tarzına dönüşmüş durumda. Değişim talepleri ile statüko birbiriyle hesaplaşmaya başladığında, ortalık fena halde karışıyor. Hesaplaşmanın doğurduğu kaos ortamında, görüntü ile gerçek giderek farklılaşıyor. *** Gelelim, zurnanın zırt dediği yere.. Gerginlik iyi yönetilmediği takdirde, şimdilerde olduğu gibi, geri tepen bir silaha, ayağınıza dolaşan bir prangaya dönüşüveriyor. Teflon, çiziliyor. Peki, vatandaş ne yapıyor? - Vatandaş, kapanın elinde kalıyor. Şöyle bir düsturdan söz edilir: -Avam, iyi anladığına değil, iyi işittiğine inanır; ona bağırmalı! Dolayısıyla, dümeni ele geçirmek isteyenler, gürültü çıkararak gerçekleri bastırmaya, vatandaşı kafeslemeye çalışıyor. *** Farkında mısınız? Bazı kritik sorular, seçim sandığına konsantre olan siyaset erbabını hiç ilgilendirmiyor. Mesela.. - Türkiye'de ve Orta Doğu'da, giderek artan kaşıntının gerçek tarafları kimler? Kimin eli kimin cebinde? -Global masada bize düşen rol ve misyon, bundan sonra nasıl bir seyir izleyecek? -Dış politika, nasıl bir yörüngeye oturacak? Acaba, bu ve benzeri hususlarda, bir fikriniz var mı? Ne düşünüyorsunuz? -Haklısınız! Hamaseti habasetle paketlemek ve tüy dikmek, çok kolay. Politik getirisi de cabası. Ülkeyi kilitleyen kutuplaşmaları simgeleyen tarafların, ortak bir yönleri var. Her iki marjinal cenah, tüy dikmek konusunda birbiriyle yarışıyor. Ne diyelim? Kolay gelsin! ....... Meraklısına not: Tüy dikme işinin, her bakımdan "tefessüh etmiş ve kokuşmuş" Antik Roma'ya uzanan şanlı bir tarihi var. Formülü mü? Formülü şudur: -Münasebetsizlik+daha büyük bir münasebetsizlik=Tüy dikmek

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.