Kriz, kıvılcım bekliyormuş!

A -
A +

Şikayet var. Yaklaşan kriz konusunda okuyucuları uyarmıyormuşum. Gafletimi mazur görünüz. Geçenlerde bir hayli tenevvür ettim; nadim oldum, sizleri de bir nebze tenvir etmek isterim. ******* Uyarmadı, demeyin. Kriz, kapıda! İnanmadınız değil mi? Siz bilirsiniz, bizden söylemesi. Şimdi sıkı durun: Ekonomi, bağışıklık sistemini kaybetmiş AIDS'li bir bünyeyi andırıyor. Kriz, kıvılcım bekliyor. "İşler iyiye gidiyor!" diyen görme özürlülere sakın inanmayın. Enflasyon ve büyüme rakamları sahte. Enflasyon düşmüyor, halkın alım gücü düşüyor, ekonomi büyümüyor, şişiyor. Sosyal patlama olabilir. Büyük şehirlerde yağma bekleniyor. Piyasalarda balon oluştu. Erken seçim kapıda. Orta Doğu, patlamayı bekleyen bir saatli bombayı andırıyor. Avrupa Birliği'ne üyelik hayal. Fransa ve Almanya özel statüden söz ediyor. Ermeni meselesi, Kıbrıs bilmecesi, Güney Doğu sorunu, Kuzey Irak'ta olup bitenler, ülkeyi tam manasıyla köşeye sıkıştırıyor. Kriz, hangi aşamalardan geçecek? Cari işlem açıklarımızı finanse eden sıcak paranın ateşi yükseliyor. Sıcak para, kaçmak üzere. Ülke, iç ve dış borçlarını ödemekte zorlanacak, borçlanma vadesi kısalacak, faiz yükselecek. Sonuç olarak, ekonomi tekrar "borç-faiz-borç" sarmalına girecek. Kredi derecelendirme kuruluşlarının negatif raporları birbiri ardınca patlamaya başlayacak. Her zaman olduğu gibi, ülkemizin riskini, 'ekonomik', 'finansal' ve 'politik' boyutlarıyla sürekli olarak gözetim altında tutacaklar. Böylece, risk primimiz tırmanacak. Bankacılık sektörümüzün bilançolarında gizlenen mayınlar, birer birer patlayacak. Özel bankaların çoğu, fiilen kamu bankasına dönüşecek.TMSF, yeni misafirleri ağırlayacak. Tarih tekerrür edecek, "Biz bu filmi görmüştük!" diyeceksiniz. Ne yapabilirsiniz? Hemen koşun, döviz alın. Arabanızı satın, dövize geçin. Krizden sonra iki tane araba alırsınız. Yatırım fonlarından, borsadan, hazine bonosundan çıkın, dövize yaslanın. Döviz tevdiat hesaplarınızı sakın bozmayın. Döviz borcunuz varsa, derhal kapatın ya da TL'ye çevirin. Gayri menkul alımlarınızı erteleyin. Kriz ortamında, faiz yükselince istediğiniz daireyi eşek fiyatına alırsınız. Bilançonuzda, döviz varlıklarınızla alacaklarınızın toplamı, döviz yükümlülüklerinizden fazla olsun. Alacaklarınızı da sağlam kazığa bağlamayı ihmal etmeyin. Şirketiniz varsa, hemen bir tane "Krizde ilk atılacaklar" listesi yapın. Gıcık olduğunuz ne kadar adam varsa, fırsat bu fırsat, derhal şutlayın, gitsin. Bu listenin yanı sıra, bir tane de "Krizde ilk kurtarılacaklar" listesi yapın. Vergilerinizi, SSK primlerinizi ödemeyin, nasıl olsa krizden sonra af çıkar. Peki, bu ortamda ülkeyi yönetenler ne yapmalı? Devlet ricali sık sık, buruk bir tonla, "Sevgili vatandaşlarım!" diye başlayan ve "Ülkemiz çok kritik bir dönemden geçiyor. Her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe muhtaç olduğumuz şu günlerde" diye devam eden dokunaklı konuşmalar yapmalı, bütün vatandaşları kucaklamalı. Merkez Bankası eski başkanları da dahil olmak üzere, vaktiyle ekonomi bürokrasisinde hizmet veren ama bilgi ve birikimini artık özel sektöre hasreden zevat sık sık " Biz demiştik zaten, bu program bitmiştir!" tarzında mesajlar vermeli. ********* Yukarıdaki senaryo, 2003 ve 2004 itibariyle çok tekrarlandı, ama tutmadı. Nasıl, beğendiniz mi? Sizi uyarabildim mi? Şakası bile soğuk. Hoşunuza gitmedi değil mi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.