Merkez Bankası nasıl olmalı?

A -
A +

Sonunda, baklayı ağzımızdan çıkardık: Vurun Serdengeçti'ye! Böyle Merkez Bankası (MB) olmaz! Nasıl olur? Şöyle olur: * MB, "yok para, bas para..." ilkesiyle yönetilir. Gerektiğinde, "Hazine'ye kısa vadeli avans" bahanesiyle, banknot matbaasını Hükümet'in emrine verir. * MB, "fiyat istikrarını sağlamak" gibi hiçbir işe yaramayan "tırışka" (Tâbir, bir milletvekiline aittir) hedeflere takılıp kalmaz. TL'nin sıfırlarından korkmaz. * MB, görülen lüzum üzerine, "Enflasyon, ekonomik büyüme ve kalkınmanın katlanılması gereken bir bedelidir" diyebilmelidir. * MB, siyasi iktidarı kamu bankalarına muhtaç etmez. Dolayısıyla, kamu bankalarının görev zararlarının artırılması gibi kurnazlıklara tevessül edilmesini önler. * MB, Cari Açık Kakafoni Orkestrası'nda "Baş Keman" olarak çalışan iktisatçılardan ve komplo teorisyenlerinden danışman olarak yararlanmalı, onlara bir dizi teknik çalışma ısmarlamalıdır. IMF ile yapılan görüşmelere onları da götürmelidir. * MB, öyle bir kur politikası uygular ki, bu kur politikasından, ihracatçı, ithalatçı, ithalatı da olan ihracatçı, döviz kredisi kullanan sanayici ve iş adamı, parasını aklamaya çalışan hortumcu başta olmak üzere herkes, ama herkes memnun olur. * MB, iş aleminin temsilcileri ile sık sık toplantılar yapar, nasıl bir para ve kur politikası izlemesi gerektiği konusunda onlara danışır. Böylece, katılımcı bir para ve kur politikası izleyerek, demokrasiye de katkıda bulunur. * MB dediğin, sıcak paraya haddini bildirir. Ülkenin tekrar kambiyo sınırlamalarına dönebilmesi için teknik çalışmalar yapar. Bu konuda siyasi iktidara yol gösterir. Kambiyo serbestini kaldırarak, kısa vadeli sermaye hareketlerini yasaklayarak, hem döviz kurunu hem de faiz oranlarını mükemmelen kontrol eder; ülkeyi soydurmaz. * MB, döviz kurunu savunmak için faizleri artırmak zorunda kalmaz rezervlerin erimesini önlemek, ihracatı teşvik etmek için devalüasyon yapabilir. * MB, ülkenin cari fazla vermesini mümkün kılacak bir kur politikası izler. * MB, bir iç ya da dış şok durumunda piyasalara sopa gösterir, oyunun kurallarını değiştirir, boş kaleye şut çeker. * MB, gelişmekte olan bir ülkede, özerk bir para otoritesi olarak çalışamayacağının bilincinde olmalıdır. * MB, IMF'ye değil Hükümet'e hesap verir. * MB, anlamalıdır ki, ekonominin soğuması için, yüksek tutulması gereken faizler değil, döviz kurlarıdır. Enflasyon artar korkusuyla bastırılan kur artışı, risk biriktirmekten başka bir işe yaramaz. Bu kadar yüksek reel faize, faiz dışı fazlaya rağmen ekonomi büyüyebiliyorsa, baskı altında tutulan kur sayesindedir. Bu politikadan derhal vazgeçilmelidir. Fiyat istikrarı zedelenir diye korkulmamalıdır. *** Sonuç olarak: Gelişmekte olan ülkelerin ekonomileri özellikle kriz ortamında bir sirki andırır. Sirklerde "dalkavuklar" balonu şişirir; "soytarılar" patlatır. Amaçları ve fonksiyonları farklı da olsa, dalkavukları da soytarıları da istihdam eden tek bir patron vardır ki, bunun adı popülizmdir. MB, ülkenin yazılı olmayan anayasası olarak bilinen popülist politikalarla iyi geçinmelidir; Don Kişot olmamalıdır. Başarılar dileriz!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.