Ofşor Bey, kendinden emin ve müstehzi bir tebessümle soruyor: -Bu faiz indirimi nereden çıktı? Merkez Bankası tırstı mı? Tam cevap verecekken sözümü kesiyor ve devam ediyor: -Faizi düşürebilmek için, ekonominin resesyona girmesi mi gerekiyordu? Mecburen, aynı dalga boyunda mukabele ediyoruz: -Tırsmadı! Enflasyon ve büyüme tırstı, böyle oldu. *** Muhatabım, Mayıs Haziran 2006'da yaşadığımız türbülans dolayısıyla döviz kafayı kaldırdığında, Merkez Bankası'nın (MB) politika faizinde yaptığı "şok artışı" hatırlatıyor. Hemen belirtelim ki, 2006 konjonktürüyle, şimdiki durum çok farklı. Nasıl mı? * 2006 türbülansında, iç ve dış talep canlıydı. Söz konusu dönemde, YTL'nin değer kaybı, 2006 enflasyonuna önemli ölçüde katkı sağladı. * Şimdi ne oluyor? İç ve dış talep geriliyor, dolayısıyla da büyüme daralıyor. MB, 2009 enflasyon hedefinin tutacağından emin görünüyor. * MB Para Politikası Kurulu'nun açıklamasında da belirtildiği üzere, "iç ve dış talebi sınırlayan küresel gelişmelerin yanı sıra, petrol ve emtia fiyatlarındaki düşüşler", kurdaki artışa rağmen, enflasyonu gerileten bir etki oluşturuyor. Kurul, bu gelişmelerin önümüzdeki dönemde de süreceğini düşünerek, kısa vadeli faizleri indirebiliyor. Olup biten, bundan ibaret. >> Pisliği kokutmamak önemli! Kriz ortamında para otoritesine yüklenmek, çok moda bir davranıştır. Ne var ki, parasal enstrümanlar ve ulaşılabilecek hedefler sınırlıdır. Daha önce de vurgulamıştık.. Para politikasının ilan edilmeyen hedeflerinden biri de, pisliği kokutmamaktır. Bu konuya, MB eski Başkan Yardımcısı Ercan Kumcu da değinmişti. Kumcu'ya göre, ekonomide birtakım pislikler üretilir. Peki ya sonra.. "...Etrafın kokmasının önlenmesi için Merkez Bankası göreve çağırılır. Etrafın pislenmemesi için Merkez Bankası, hiçbir zaman koruyucu konuma gelememiştir. Merkez Bankası'nın ellerinin ve kollarının bağlandığı durumlarda da hatırladığımız ekonomik krizler çıkmıştır.." "Yüksek faiz-düşük kur senaryosu bilinçli bir para politikasının ürünü değil, var olan ekonomik dengeler içinde etrafı kokutmamak için kendiliğinden oluşan bir dengedir."(*) HHH Sormakta haklısınız: -Yüksek reel faiz de, bir pislik değil midir? Yüksek reel faiz de bir pisliktir, ama ekonomide üretilen diğer birtakım pislikler sebebiyle tetiklenen bir sonuçtur; bazen de piyasaların kestiği bir cezadır. Galiba, pislikler arasında bir seçim yapmak durumundayız. Bize kalırsa, pisliklerin "danasıyla" değil, "anasıyla" uğraşmak zorundayız. ..... (*) Ercan Kumcu: Düşük kur yüksek faiz, Hürriyet, 28 Ekim 2003