Neler yapmadık şu cari açık için!

A -
A +

Yıllardır mangalda kül bırakmadık, esip savurduk. Mesela.. -"Kuru yükseltelim!" dedik, olmadı.. -"Faizi düşürelim!" dedik, sökmedi.. -"Sıcak parayı vergileyelim" dedik, morarttılar! Bunlar kesmedi. -"Yerli Malı Haftası düzenleyelim" dedik, tutmadı! Netice itibariyle.. Gerçekten, neler yapmadık şu cari açık için! Peki ne oldu? Galiba, karizmayı çizdirdik. *** Günümüze gelirsek.. -Cari açık, yılın ilk beş ayında, geçen yıla göre yüzde 121 artarak 37.3 milyar dolara tırmanmış. -12 aylık açık, 68.2 milyar dolara ulaşmış. (Milli gelirin yüzde 9'una ulaşan bir açıktan söz ediyoruz!) - İhracatın ithalatı karşılama oranı, yüzde 60'ın altına inmiş. Dahası.. -Açığın finansmanının neredeyse yüzde 80'i, kısa vadeye yoğunlaşmış. Vaziyet böyle. *** Çözüm mü? Bir kere daha soralım: Cari açıktan kurtulmak adına.. -Kısa vadeli sermaye hareketlerini kısıtlayabilir miyiz? -Hayır! - İç piyasaya yönelik üretimin ve ihracatın ithalata olan bağımlılığını, bugünden yarına ortadan kaldırabilir miyiz? -Hayır! -Kur rejimini değiştirebilir miyiz? -Hayır! -Gümrük Birliği'nden çıkabilir miyiz? -Hayır! *** Eğri oturalım, doğru konuşalım. Ekonominin dış âlem ile olan ilişkilerini beğenmeyebilirsiniz. Mevcut fotoğraf, sizi tatmin etmeyebilir. Ne var ki.. Fotoğrafı "sevimli ve çekici" kılabilmenin yolu, ekonomiyi dışa kapatmaktan geçmiyor. Önümüze haritayı koyalım. Ne görüyoruz? Dünya üzerinde, iktisat kitaplarından bir başka yerde (pedagojik amaçlarla sınırlı olarak) kapalı ekonomi yok. İçe kapanmak, çok yüksek bedeller ödeten bir lükse dönüşmüş durumda. Diğer taraftan.. Faizler ve kurlarla oynayarak problemi halının altına süpürmek mümkün olsa da, kalıcı çözüm üretmek mümkün değil. *** Son tahlilde.. Türkiye ekonomisi, ağırlıklı olarak iç taleple büyüyen bir ekonomi. Bu modelin fevkalade yüksek bir ithalat faturası var. Bir başka deyişle, değirmenin suyu dışarıdan geliyor. Dolayısıyla.. Kısa vadede yapılması gerekenlerin haricinde, cari açık probleminin gündemden düşmesi için mutlaka bir yapısal dönüşüm gerekiyor. Yapısal dönüşümden kastedilen: -Ekonominin küresel iş bölümündeki yerinin değiştirilmesi, rekabetçi sektörlerinin yeniden tanımlanması ve yapılandırılmasıdır. Farkındayım, bilinenleri tekrarladık. Sizce, başka çare var mı?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.