Nereden, nereye...

A -
A +

"Adam doktora gitmiş..." diye başlayan fıkralar, çok meşhurdur. İsterseniz, bugün de böyle bir fıkra ile konuya girelim: Adam doktora gitmiş; kendini buğday gibi hissettiğini, bu sebeple de tüm kanatlı hayvanlardan kaçtığını anlatmış. Doktor, hastayı üç ay tedavi etmiş. Hasta, "Ben artık buğday değilim" demeye başlamış. Doktor, sevinmiş; adamı taburcu etmiş. Aynı adam, bir gün doktoru ziyarete gelmiş ve demiş ki: -Doktor bey, ben buğday olmadığımı biliyorum, ama şu bahçedeki tavuklar ve horoz benim buğday olmadığımı biliyorlar mı? *** Yukarıdaki fıkra, "Yabancı sermaye, bizi hammm yapar!" diyenlerimize ithaf olunur, Telaşlanmaya gerek yok; yabancı sermaye bizim buğday olmadığımızı, ama bazılarımızın hasta olduğunu çok iyi biliyor. Eylülde özelleştirmeler hariç 3.7 milyar dolarlık doğrudan yabancı sermaye girişi gerçekleşmiş. Özelleştirmeler dahil edildiğinde rakam 10 milyar doları geçiyor. Yabancı Sermaye Derneği (YASED), 2006 yılı için, özelleştirmeler hariç, 10 milyar dolarlık hedef belirlemiş. Ülkemize yıllık ortalama 10 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye girişi olduğunda, ekonomik büyümede 2 puan artış bekleniyor. Nereden nereye geldik. Çok değil, iki yıl önce böyle bir hedeften bahsedenleri, "uçuk ve kaçık" olmakla itham ediyorduk. Kredibilite tırmanıyor! Koçfinans'ın uluslararası piyasalardan sağladığı 110 milyon Amerikan Doları tutarında sendikasyon kredisi de ekonomiye duyulan güveni simgeliyor. Koç Holding Finansman Grubu Başkanı Dr. Rüşdü Saraçoğlu (T.C. Merkez Bankası eski Başkanı), imzalanan "sendikasyon kredisi" sözleşmesine ilişkin şunları söylemiş: "Koç Holding için kıvanç verici bir gün yaşıyoruz. 2 yıl önce Koç Holding'in 100 milyon dolar sendikasyon kredisi aldığı göz önünde bulundurulursa, bugün Koçfinans'ın 110 milyon dolarlık sendikasyon kredisi alıyor olması, aslında, Türkiye ekonomisinin hızlı gelişiminin de göstergesidir."(*) Faizi, "Libor artı %0.75" olarak belirlenen, 18 ay vadeli sendikasyon kredisi, Koçfinans'ın kuruluşundan bu yana bir defada sağladığı en yüksek kredi. Altı ayda bir, ana para ve faiz ödemeli olarak tasarlanan kredi, swap işlemi ile Türk Lirası cinsinden sabit faizli bir finansman haline dönüştürülmüş. Böylece, Koçfinans'ın kredi vadesinde, herhangi bir kur riskine maruz kalmaması sağlanmış. (Koçfinans yönetimini tebrik ederiz.) Türkiye'nin IMF destekli istikrar programını başarıyla götürmesi, Avrupa Birliği (AB) ile üyelik müzakerelerine başlaması ve sürdürülen yapısal reformlar, tüm yabancı yatırımcıların ve kreditörlerin övgüyle dile getirdikleri konuların başında geliyor. Hafta içinde ülkemize gelen İtalyan yatırımcılar ve İstanbul Sanayi Odası'nın düzenlediği Sanayi Kongresi'nde söz alan yerli ve yabancı zevat da IMF ve AB çıpalarının önemini vurguladı. Demek ki, söz konusu alanlarda ortaya çıkabilecek bir aksama, yatırım iklimini hemen olumsuz bir biçimde etkileyebilecek. Daha önce de yazmıştık, yerli ve yabancı yatırımcılar açısından, makro ekonomik istikrarı ikame edebilecek bir başka teşvik, bugüne kadar bulunamadı. *** Ne diyelim? Kriz tellallığı yapan Cari Açık Kakafoni Orkestrası'nın tüm kemanlarına saygı ile duyurulur! ..... (*) 22 Kasım 2005'te Çırağan Sarayı'nda düzenlenen törene ilişkin basın açıklaması

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.