Kaprisleri hiç bitmiyor. Büyüse bir dert, küçülse bir başka dert. Ekonomi büyüdüğünde, soruyoruz: -Bu değirmenin suyu nereden geliyor? Gerçekten, büyümenin bileşimi kadar, büyümenin nasıl finanse edildiği de çok önemli. Gelişmekte olan ülkelerde, aşağıdaki soruların cevabı sürekli olarak aranır: -Tasarruflar artıyor mu? -Artan tasarrufların ne kadarı, finansal tasarruflara dönüşüyor? -Finansal kesim, reel kesime ne ölçüde ve ne kadar etkin bir biçimde kaynak aktarabiliyor? -Büyüme, risk biriktiriyor mu? İleride yeşermesi muhtemel bir krizin tohumlarını ekiyor mu? *** Cevaplar mı? Geçen hafta kamuoyuna açıklanan bir raporda da, benzer sorulara cevap aranmış. Kalkınma Bakanlığı ve Dünya Bankası tarafından ortaklaşa hazırlanan raporda, özetle şunlar vurgulanmış: -2000'li yıllarda, Türkiye'de tasarruf oranları düşmüştür. Düşüş, büyük ölçüde hanehalkı tasarruflarındaki gerilemeden kaynaklanmıştır. -Yurt içi tasarruflardaki düşme sebebiyle, dış finansmana olan bağımlılık artmış, cari açık büyümüştür. -Bu durum, küresel belirsizlik ortamında, sürdürülebilir büyümeyi riske atmaktadır. *** Bildiğimiz kadarıyla.. Ekonomi yönetimi de, söz konusu kaygıları paylaşıyor ve tasarrufları artırmaya yönelik bazı projeler üzerinde çalışıyor. Yeri gelmişken hatırlatalım. İktisatçılar, "fakirliğin kısır döngüsü" diye bilinen bir çemberden söz ederler. Çember şöyledir: -Düşük tasarruf-düşük yatırım-düşük büyüme-düşük gelir-düşük tasarruf! Bu çembere rağmen büyümek istediğinizde, "cari açık" sırıtmaya başlar. Şunu biliyoruz: Türkiye ekonomisinde gerçekleşen özel tasarruflar, hem yatırım yapmaya, hem Hazine'nin ihraç ettiği borçlanma senetlerini almaya, hem de vergi vermeye yetecek kadar büyük değil. Dolayısıyla.. Dış âlemin tasarruflarını kullanıyoruz, yani cari açık veriyoruz. Ekonominin çarkı, dış kaynakla dönüyor. Zaman zaman, aralarında "doku uyuşmazlığı" oluşsa da, "hızlı büyüme-yüksek cari açık" ikilisi, son derece "köklü ve kronik" bir ilişkiyi simgeliyor. *** Yani.. Yanisi şu: Tasarruf açığımızı bugünden yarına hemen kapatamayacağımıza göre.. -Böylesine seviyeli bir beraberliğin tökezlememesi için, dış finansmanın sarsıntısız bir biçimde devam etmesi gerekiyor.