Titanic gibi miydi?

ABD'de büyük bir şirket battığında, bir dizi dedikodu üretilir. Medyanın paparazzileri sorar: -Titanic gibi mi? (Bilindiği üzere,Titanic, gafleti sebebiyle burnunun ucundaki buzdağını farkedememiş ve okyanusun dibini boylamıştı.) Yıl 2001.. Enron'un çöküşünden sonra, şirketin bir üst düzey yetkilisine sordular: -Enron, Titanic gibi mi battı? Cevap şöyleydi: - Hayır! Titanic'in sahipleri, gemide delik açmadılar! Peki, ya şimdi.. ABD ekonomisi, resesyondan çıkamıyor; şirketler iflas ediyor ya da kurtarılmayı bekliyor. Gündemdeki soru aynı: Titanic gibi mi battı? Cevapların çoğu şöyle: -Evet! Burnunun ucunu göremedi ve krize tosladı. *** Diğer otomotiv devleri gibi, General Motors (GM), da zor günlerden geçiyor. Birileri, GM'nin finansal problemlerinin doğuracağı sarsıntı ve muhtemel "domino etkisini" vurguluyor. Özetle ifade etmek gerekirse, "Batmasına izin verilemeyecek kadar büyük!" diyor. Bazıları ise, "Bırakınız batsınlar" diye hava basıyor. GM'nin gücüne ilişkin iki ünlü klişe var. Bir tanesi, 1950'li yıllarda bir GM yöneticisi tarafından Senato'da söylenmiş: -GM için doğru olan, ABD için doğrudur. -ABD için doğru olan, GM için de doğrudur. Diğeri, daha az bilinir. Vaktiyle denmiştir ki: ABD'yi üç "General" yönetir; General Eisenhower (Başkan), General Motors ve General Electric.. *** Kriz ortamında, zihinleri kemiren kritik soru şu: -ABD için doğru olan nedir? - GM de dahil olmak üzere, şirketler için doğru olan nedir? Beyaz Saray ve Kongre, bu sorunun cevabını bulmak için ter döküyor. Sorular belli, cevaplar muhtelif ve müteharrik, ama değişmeyen bir şey var. Kapitalist devlet, zaman zaman birbiriyle çatışan iki temel fonksiyonu yerine getirmek durumunda. Nedir bunlar? -Sermaye birikimi ve meşruiyet.. -Bunlar olmasa, olmaz mı? -Olmaz! Sermaye birikimi sürecini tıkayan bir devlet, kendi gücünün temellerini ve ekonominin katma değer üretme kapasitesini riske etmiş olur. Tarih, böyle söylüyor.