Top yuvarlak mıdır?

A -
A +

Kritik maçlardan önce söylenen kanıksanmış lâflardan biridir. Bir sürü yorum yapılır, tahmin yürütülür. Son cümle, genellikle şöyledir: - Top yuvarlaktır! Futbola ilişkin sıcak gündeme baktığımızda, öğrendik ki.. Meğer, öyle değilmiş. Bazı maçlar, sahada değil, masada kazanılıyormuş. Skor, önceden belliymiş. Yani.. -Top, her zaman yuvarlak değilmiş. Görülen lüzum üzerine, bazen de uzaktan kumandalıymış! Ekonomi söz konusu olduğunda da durum çok farklı değil. *** İster küresel düzeyde olsun, ister ulusal, hiç fark etmez. Ekonomik faaliyet, bir yönü itibariyle bölüşüm kavgasıdır. İktisatçılar ve özellikle de liberal geçinenleri "Bölüşüm piyasada olsun. Devlet, hakem olsun!" diye yırtınırlar, ama işler fiilen pek de öyle yürümez. Her şeyden önce.. Devlet, kendisine biçilen "hakemlik" rolünden hoşnut değildir. Mesela.. -Oyunun yarısında, kuralları değiştirmek -Boş kaleye penaltı çekmek -Sarı ve kırmızı kartlarını unutmak -Takımlardan birinin lehine oyuna dahil olmak, sık rastlanan kurnazlıklardır. Bölüşüm, "steril bir ortamda ve piyasada" değil, son derece organize yapılanmalar marifetiyle "kapalı kapılar ardında" kotarılır. İçeride gerçekleştirilen transfer faaliyetlerinde, bazı dış bağlantılar devreye girebilir. Bu tür ilişkilerin egemen olduğu bir ekonomide, "Bölüşmek için üretmek gerekmiyor!" tarzında birtakım ön yargılar, kök salmaya başlar. *** Netice itibariyle.. Bürokrasi, bölüşümü koordine eden bir mekanizmaya dönüşür. Patronlar, faaliyet dışı alanlardan para kazanmanın cazibesine kendilerini kaptırırlar. Dolayısıyla ne olur? Özel sektör, bir türlü özelleşemez. Bölüşüm ilişkilerinde ortaya çıkan yozlaşma, "demokrasi, hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı" gibi kavramların içini boşaltmaya başlar. *** Sonra mı? Sonrası şu: Hukuk, güçlünün iradesine indirgenir. Sistem, başta "hukuk ve ahlâk" olmak üzere, kendini koruyacak üstyapı kurumlarını üretir. Dahası.. Medyanın büyük bir bölümü, bindiği dalı kesemeyeceği için, böyle bir yapılanmayla organik bir bütünlük içindedir. Çağdaş ahbap çavuş kapitalizmi, tam da böyle bir şeydir. *** Ne dersiniz? Bir yerden gözünüz ısırıyor mu? "Biz bu filmi defalarca gördük!" dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız! Sadece görmekle kalmadık, aynı zamanda alkışladık.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.