YTL, TL'ye dedi ki...

A -
A +

YTL, TL'ye mektup yazmış, hissiyatını dile getirmiş. Özet olarak aktarıyoruz: *** Sevgili TL, Korsika'lı Napoleon, "...para, para, para..." diye tepinirken, seni kastetmiyordu herhalde... Senin yüzünden, "Gavur parasıyla on para etmez!" atasözünü kullanamaz olduk. 2005 itibariyle, hâlâ birlikte tedavül ediyoruz. Merkez Bankasının yaptığı açıklamaya göre, benim payım giderek artıyormuş, dönüşüm oranı %90'ı aşmış. Senin payın giderek azalıyor, mum gibi eriyorsun. Gerçekten, bugüne kadar seviyeli bir beraberlik sergiledik. Artık ayrılık zamanı yaklaştı, ama mahzun olma. Seni bol sıfırlı kupürünle birlikte, bir müzeye kaldıracaklar. Bir kısmınızı da, balyalar halinde eriterek asfalta karıştıracaklarmış. Kabahat sende değil; sen de kağıtsın, ben de. "Yok para, bas para!" ilkesiyle yönetilen bir ekonomi ve 35 yıllık çift rakamlı enflasyon, seni bu hale getirdi. 'Türkiye'nin en istikrarlı ekonomik göstergesi, enflasyondur!' diyen yabancılara kızdık, gücendik, ama onlar haklıydı. 1994 ve 2001 krizleri, mevcut sıfırlarına yenilerini ekledi. Hiç merak etme, seni sıfırlayanları vatandaş da sıfırladı. Sıfırları atmadan önce, dünyadaki en büyük kupürlü banknotun ülkemize ait olması, zat-ı âlinizin itibarını da olumsuz yönde etkiliyordu. Banknotlarımızın, kupür değeri açısından dünyada eşine rastlanmayan büyüklüklere ulaşmış olması ve bazı ekonomik göstergelerin, kuyruğunda "15 tane sıfır" barındıran katrilyonlarla göz kırpması, senin yüzünü kızartıyordu. Halk arasında, "Mor Binlik" diye bilinen, senin seleflerinden, 1.000 Türk Liralık banknotu unutmamışsındır. İngiltere'de basılan 'Mor Binlik'ler, "iki devalüasyon, iki anayasa, iki ihtilal, yedi tane seçim, on tane iktidar" görmüştü. Dolayısıyla, bir hayli morartılmış, yüksek enflasyona dayanamayarak buharlaşmış ve tedavülden kaldırılmıştı. Hatırlayacağın gibi, 1989 yılında piyasaya çıktığında değeri yaklaşık olarak 25$ olan 50000 TL'lik banknot, tedavülden çekildiğinde, 8 sent'e düşmüştü. Böyle bir para biriminin, sağlam bir paradan beklenen temel fonksiyonları (değer ölçme, değer biriktirme ve mübadele aracı olma) yerine getirebilmesi mümkün değildi. Bu ortam, dolarizasyona ivme kazandırdı, para ve kur politikalarının etkinliğini azalttı. Sıfırlar nüksetmesin! Bilmem, farkında mısın? Bendeniz, YTL olarak tedavüle çıkmadan önce, uluslararası alanda bankacılık işlemlerinin yapıldığı SWIFT (Society for Worldwide International Financial Telecommunications) sisteminde, 99 trilyon TL'nin üzerindeki işlemler gerçekleştirilemiyordu. Senin 6 tane sıfırını attılar, beni yani YTL'yi ürettiler. Sıfırların silinmesi, teknik olarak bir dizi işlemi daha pratik hale getirdi. Önemli olan, sıfır atmak değil, atılan sıfırların nüksetmemesi. Takdir edersin ki, benim bir gözüm, Merkez Bankası'nın özerkliğinde; diğer gözüm, fiyat istikrarı ve mali disiplinde. IMF baskısıyla da olsa, araçlarını seçmekte özerk bir Merkez Bankamız var. Fiyat istikrarı ve mali disiplin konusunda taviz verilirse, ben de kaçınılmaz olarak sana benzerim, deforme olurum. Yüksek enflasyon, seni bozduğu gibi, beni de bozar. Yerli ve yabancı iktisatçı taifesi, benimle de "dandik para- komik para" (funny money) diye dalga geçmeye başlar. *** Biliyorsun ki, 2006'dan sonra, YTL olan ismimi Bakanlar Kurulu kararıyla TL olarak değiştirmek zorundayım. Anlayacağın, ben de senin gibi tarih olacağım. Kim bilir, belki beni de asfalta karıştırırlar... Hoşça kal!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.