Avrupa güvenliğinin kilidi: Türkiye

A -
A +

David Logan, 1960'lı yıllarda Türkiye'de genç bir diplomat olarak bulunmuş tecrübeli bir şahsiyet. Türkiye'deki gelişmeleri, iyi Türkçe de bildiğinden, yakından izleyen bir diplomat. Kendisiyle "Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği" (AGSK) konusunda bir sohbet yaptık. Kışlalı- NATO varken bu Avrupa Birliği tasarısı nereden çıktı? Türkiye ile ilgisi nerede sizce? Logan- AGSK, İngiliz ve Fransız hükümetlerinin bir projesi olarak ortaya atıldı. Yugoslavya ve Kosova'daki mücadele ABD katkısının büyüklüğünü ortaya çıkardı. Avrupa'nın savunmada daha büyük rol alması gereği duyuldu. ABD'nin, Avrupalıların güvenlikleriyle ilgili yeterince yük almamaları halinde, Avrupa güvenliğine angajmanlarını riske edilebilecekleri bir ihtimaldi. Bu riskin azaltılması, İngiltere gibi, Türkiye'nin de çıkarına. Türkiye'nin güçlü ordusu Türkiye'nin bu yaklaşıma ayak uydurmasını engellemez. Kışlalı- NATO'ya etkisi ne olur? Logan- AGSK, sadece NATO tümüyle işin içine girmek istemediğinde Avrupalıların kendi silahlı kuvvetleriyle bir krizi çözmeleri için harekete geçer. Bizce AGSK'nın varlığı NATO'yu güçlendirecektir. Kışlalı- NATO'nun Genel Sekreter Yardımcısı Balanzino'nun bu konuda açıkladığı görüşlerine ne diyorsunuz? Logan- Katılıyorum. Türkiye, Avrupa güvenliği denkleminde kilit bir parçadır. Çıkacak kriz ciddi olursa Türkiye ile birlikte NATO işin içine girecektir. Kriz tırmanmaya daha az uygun ise AB, NATO yardımıyla ve Türkiye'nin de tam katkısıyla,öncülük yapacaktır. Kriz en alt düzeyde ise AB kendi başına hareket edecektir. Ama operasyon Türkiye'nin güvenliğini ve hayati çıkarlarını ilgilendiriyorsa Türkiye'nin en azından görüşünü almak ya da aktif katkısını sağlamak, AB'nin menfaatine olacaktır. Hükümetim Balanzino'nun bu görüşlerine tam olarak katılmaktadır. Kışlalı- Türkiye'nin endişesi sanıyorum bu NATO imkanlarının kullanılmadığı ve Türkiye'nin davet edilmediği AGSK operasyonlarıyla ilgili? Logan- NATO bu durumlarda daha ziyade, 5. madde ile ilgili operasyonlardan sorumlu olacak. (Yani müttefiklerden birine saldırı halinde işin içine girecek.) NATO veya AB operasyonu kararının verilmesi operasyonun büyüklüğünden ziyade söz konusu olan güvenlik çıkarıyla ilgili olacak. Kışlalı- Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgede böyle bir operasyon söz konusu olursa? Logan- Bence bunu NATO, AB'nin sorunu olmaktan ziyade, kendi meselesi olarak görecektir. Yani eğer AB, NATO'dan istekte bulunmadan kendi başına harekete geçmeyi tasarladığı durumlarda, NATO'nun olayın içine girip girmeme kararı da NATO'nun vereceği bir karar olacaktır. Benim ülkem ve Türkiye gibi ülkeler için NATO Avrupa'nın ve İttifakın güvenliği ile ilgili krizlerde tercih aletimiz olacaktır. Kışlalı- Türkiye AGSK ile ilgili güvensizlik içinde! Logan- Türkiye'ye bu konuda güven vermemiz gerekir. Ama Türkiye'nin de açık görüşlü olması beklenir. İtirazımız var NATO yanında AGSK'nın rekabetinin doğmaması, düplikasyon olmaması için Avrupa Birliği NATO planlama sistemini kullanmak, Türkiye ise bunu engellemek istiyor. AB eğer NATO imkanlarına ulaşma garantisi alırsa, Türkiye AB faaliyetlerinden daha iyi haberdar olacaktır. Kışlalı- Bu konu sizce Türkiye'nin AB ilişkilerini nasıl etkiler? Logan- Türkiye'nin bu konulardaki katılımı, çeşitli alanlardaki öneminden dolayı, kendisini Avrupa'nın inşası oluşumunun merkezine götürür. Türkiye-AB ilişkilerinin tümünün gelişmesine de olumlu katkı yapar. Türkiye'nin kendini iyi hissetmediği bir AGSK içinde biz de kendimizi iyi hissetmeyiz. Peki ya barış zamanında? Barış zamanında her düzeyde sürekli ve muntazam toplantı yapma ve fikir alış verişi düzenleme imkanı var. Türkiye toplantılar ve gündem konusunda istediği önerileri yapabilir. Kriz zamanında fikir alışverişi her düzeyde sıklaşır. Bunlarda özellikle Türkiye gibi üye olmayan ülkelerin, güvenlik ve hayati çıkarlarıyla ilgili endişelerinin giderilmesine çalışılır. Operasyon aşamasında ise, NATO imkanları kullanıldığında Türkiye otomatikman işin içinde olacaktır. NATO imkanlarından yararlanılmadığı hallerde, eğer Türkiye'den katkı istenirse, Türkiye diğer katkıda bulunan üye ülkelerin haklarına sahip olacaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.