Dünyanın başı dertte!
1944 yılından bu yana dünya hiç böyle gerilmemişti. Korku ve endişe büyüyor, olmaz denilen şeyler oluyor, akla gelmeyen başa geliyor ne yazık ki… Rusya aynı Rusya!
Bu savaşın, tarihî, sosyokültürel, ekonomik, askerî ve ticari yansımaları olacak bize. Her iki ülke ile çok ciddi ticari faaliyetlerimizin olduğunun altını çizmek gerek. Ukrayna ile savunma sanayinin ham maddeleri dâhil, büyük ticari antlaşmalarımız var ve bu durum bizi çok ciddi sarsacak… Rusya çok önemli bir pazar bizim için. Bu nedenle her iki ülkeye yaklaşımımız tarafsız ve mutedil olmak durumunda.
Geçen hafta Dışişleri Bakanı Mevlût Çavuşoğlu’nun Kazakistan ziyareti çerçevesinde Kazakistan’da idik. Sayın Bakan Kazakistan’da yaptığı görüşmelerin akabinde Nur Sultan’da bulunan gazeteci ve yazarlara görüşmeleriyle ilgili açıklamalarda bulundu. Bakan Çavuşoğlu’na savaşın Ukrayna’da bütün satha yayılması durumunda özellikle Kırım Millî Meclisi ve Kırım Tatarlarının olası sığınma talebini sorduk:
“Bizim Kırım Tatarlarına kapımız her zaman açık. Kırım’ın illegal ilhakını tanımadığımızı her vesileyle söylediğimiz gibi bu süreçte de ülkemize gelen Kırım Tatarı kardeşlerimize de kucak açtık. Türk soylulara özel bir statü ile vatandaşlık veriyoruz. Kırım Tatarlarını da bu statüye dâhil ettik. İlave gelmek isteyen olursa, biz her türlü yardımı yaparız...”
Bir zamanlar Kırım’ı ve Türk topluluklarını dikkate dahi almayan bir dış politikadan bugünlere gelmek hiç kolay olmadı. Nereden nereye diyorum! Sayın Bakan’ın hem Türk Devletleri Teşkilatı hem de Türk Dışişleri için ne büyük kazanç olduğunu görüyorum. Ufuk, vizyon, temsil gibi birçok hususu şahsında toplayan bir Bakan olarak Türk coğrafyasında çok sevilip sayılıyor… Sayın Çavuşoğlu, 'Bak’mıyor! Meseleleri görüyor ve gereğini yapıyor… Bu hiç kuşkusuz ülkemiz için bir şans ve avantaj…
Bakan Çavuşoğlu’nun Türk Devletleri Teşkilatı hakkındaki şu açıklaması dikkat çekiciydi:
“Türk Devletleri Teşkilatı’nda Kazakistan her zaman öncü bir ülke olmuştur. Bu teşkilatın güçlenmesi için üye ülkeler arasında dayanışmanın artması konusunda birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Hem Türkiye hem de TDT adına Kazakistan’a desteğimizin tam olduğunu, Cumhurbaşkanı Tokayev’in reformlarına destek vereceğimizi kendilerine söyledik.”
Dışişleri Bakanımız Çavuşoğlu’nun Türk Cumhuriyetlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sonra en popüler Türk devlet yetkilisi olduğunun altını çizelim. Gerek Türk Cumhuriyetlerine olan yaklaşımı gerekse Türk dünyası gerçekliğine olan bakışı oldukça derin, kapsamlı ve gerçekçi…
Kazakistan Nur Sultan’da asayiş berkemal ve her şey yolunda görünüyor. İnsanlar "ocak olayları"nı unutmuş, normal hayatlarına dönmüş. Sayın Bakan, Cumhurbaşkanı Tokayev’in reformlarına destek vereceklerini kendilerine ilettiklerini söylüyor ve ekliyor:
“Kazakistan özel kuvvetler dâhil, güvenlik birimlerini yeniden yapılandırma çalışmasına girdi. Bizden de bir heyet gelecek. Güvenlik birimlerimiz düzeyinde de temaslar var!”
Bu husus gerçekten de çok önemli. Ocak ayında cereyan eden menfur olaylardan sonra Kazakistan Cumhuriyeti, güvenlik mekanizmasını yeni baştan yapılandırma kararı aldı. Türkiye’nin kendi birikim ve tecrübelerini kardeş ülkeye aktarması oldukça faydalı olacaktır.
Kazakistan’daki "ocak olayları"nın şimdi daha fazla analize ihtiyacı olduğunu fark ediyorum zira o olayların halkın inisiyatifiyle meydana gelmediğini, konunun aslında ekonomik ve sosyolojik göstergeler olmadığını şimdi daha net görüyorum.
Hasılı Rus-Ukrayna savaşı bize ne çok şeyi fısıldıyor!
