samdan
camii
hayirli-ramazanlar

Kerkük bize yakın, düşmana ırak olsun!

Sesli Dinle
A -
A +
Maalesef İran Mollalarının güdümündeki Irak Hükûmeti, bizi şaşırtmaya, hayal kırıklığı yaşatmaya devam ediyor. Attıkları taşlar kurbağa ürkütmese de ülkemizin vaktini çalıyor ve bölge insanının canını sıkıyor. Ama şükürler olsun ki Dışişleri Bakanlığımız da anında müdahale ediyor.
 
Medyamızda hep olumsuzlukları haber yaparız, menfi haberleri öne çekeriz. Ancak bu haberde güzel bir diplomasi başarısından söz etmek istiyoruz. Geçtiğimiz birkaç gün Türkmeneli ve Irak arasında “Türkçe” krizi vardı. Irak Hükûmeti bölgeye gönderdiği resmî yazıda bundan böyle Kerkük başta olmak üzere Türkmeneli bölgesinde resmî yazışmalarda sadece Arapça ve Kürtçe’nin resmî dil olarak kullanacağını söylüyordu.
 
Bu karar Musul-Kerkük Türkmenlerinde büyük bir infiale neden oldu. Ve tepkiyi Türk Dışişleri anında satın aldı ve gerekli müdahalede bulundu. Kısa zaman içinde de Irak Hükûmeti geri adım attı.
 
Irak hükûmetinin aldığı bu karar aslında yeni değil. Kürt Bölgesel Yönetimi, sık sık Irak Hükûmetine baskı yaparak bölgedeki Türkmenler aleyhine çeşitli kararlar aldırıyor. Dolayısıyla Irak Hükûmeti, Barzani’ye yakın Kerkük’e ırak bir politika sürdürüyor.
 
Bu konuda bilgilerine başvurduğumuz Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Bakan Çavuşoğlu’nun gerekli girişimleri yaptığını ve Irak Başbakanından geri adım atıldığına dair teyit aldıklarını ifade etti.
 
G-20 için Hindistan’da bulunan Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’nun bu konuyu kısa zamanda çözmüş olması, Türk Diplomasisinin geldiği nokta itibarıyla mutluluk vericidir. Bakan Çavuşoğlu, göreve geldiği günden beri gerek müktesebatıyla gerek şık ve nazik yorum ve üslubuyla Türk Hariciyesine renk, ahenk ve zenginlik kattığı gibi çok ciddi başarılara da kapı aralamıştır.
 
Kerkük şimdilik rahat bir nefes aldı.Sorun şimdilik çözülmüş görünse de akıllara gelen birkaç soru işaretini de belirtmeden geçemiyoruz. Resmî yazışmaların Türkçe yapılmasının, sadece Kerkük’le sınırlı olması ihtimali var mı? Türkmeneli’nin diğer şehirleri de bu kapsam içinde olacak mı?
 
Bu soruların cevaplarını da yakın zamanda bulacağımızı umuyoruz.
 
Peki, Kerkük son zamanlarda neden sık sık yasak ve baskılarla gündem oluyor? Birileri bir şeylerin provasını mı yapıyor? Demografik yapı zaten upuzun yıllardır Türkmenlerin aleyhine olacak şekilde değişiyor. Ne yazık ki Türk coğrafyalarında da Türkiye’ye çok ciddi bir göç etme arzu ve isteği var.  Bu göç hareketlerinin bir şekilde kısıtlanmasında yarar görüyorum. Bir vatanı vatan yapan içinde yaşayanlardır. Türkmeneli’den, Batı Trakya’dan ve diğer Türk yurtlarından Türkiye’ye doğru başlayan göç akışı, mutlaka kontrol altına alınmalıdır. Kadim Türk yurtlarını ıssız ve kimsesiz bırakmak, yarın derin pişmanlıklara neden olacaktır.
 
Gök Bayrağı mahzun bırakmak olmaz! Son zamanlarda Kerkük, Musul ve diğer şehirlerden Türkiye’ye gelenlerin hızla çoğaldığını gözlemliyoruz. Bu Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin ekmeğine yağ sürmekten başka nedir? Bu dağınık durum bir an önce toparlanmalıdır.
 
Özellikle Kerkük’te üniversite bitirmiş Türkmen gençlerin Türkiye’ye gelmek yerine bölgelerinde kalmaları, bölge insanına hizmet vermeleri gerekir. Bu da yerinde istihdamla ilgilidir elbette. Bölgede çok ciddi bir işsizlik olduğunun altını çizmekte fayda var. Türk iş insanlarının bölgedeki ticari faaliyetlerinde hem dikkatlerinin çekilmesi, hem de bu durumu göz önünde bulundurmalarının teşvik edilmesi çok önemli. Aksi hâlde gelecekte bu bölgeyi menfi anlamda çokça konuşma potansiyelimiz var.
 
Hâsılı Kerkük bize yakın, düşmana ırak olsun!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.