AB sürecinde önemli günler

Avrupa Birliği (AB) ile müzakere sürecinin başlayacağına dair sevindirici işaretler gelmeye devam ediyor. Haziran ayında yapılan seçimlerle yenilenen AB parlamentosu ve komisyon yapısının değişmesi Türkiye'ye bakışı değiştirmedi. Tam tersine yeni yöneticiler daha açık konuşuyorlar ve olumlu bakıyorlar. Ama her şey tozpembe değil. İçimizde AB'nin amansız muhalifleri var ve açıktan veya örtülü bin engel çıkarmaya, son anda tekere çomak sokmaya çalışıyorlar. Tren kazasından bile medet umduklarına göre, tarih yaklaştıkça çirkefliklerini daha da artıracakları düşünülebilir. Onlar için milletin dörtte üçünün AB'yi istemesi, TBMM'nin iktidar ve muhalefet elbirliğiyle AB uyum yasaları çıkarması önemli değil. Kendilerini "soylu" sanan, milleti "köylü" diye horlayan bu böcek beyinlileri girdikleri zihnî yarıktan kurtarmak galiba mümkün olmayacak. Önümüzdeki dört ay çok önemlidir. Meclisin, mahkemelerin, okulların tatile girdiği, birçok kurumun yavaşlatılmış mesai yaptığı bir zamanda hükümetin çok çalışması, özellikle AB ülkelerinde gitmedik başkent, takibe almadık lider bırakmamaları lâzım. Sivil toplum örgütlerinin, medyanın da bu tarihî misyona destek olmalarını dileriz. Biz bir dizi yazı ile okuyucularımıza Avrupa Birliğinin ne olduğu ve ne olmadığı hakkında bilgi sunmaya çalışacağız. AB'nin dünyadaki yeri 1989'dan 2004'e Avrupa'da bir büyük dönüşüm oldu. Komünist diktatörlükler çöktü, eski demirperde ülkeleri demokrasiye geçmekle kalmadılar, topluca Avrupa birliğine de girdiler. Henüz girmeyenler de girmeye hazırlanıyorlar. 1 Mayısta 10 ülkenin daha katılmasıyla AB 25 ülkeli bir büyük siyasî iktisadî birlik hâline dönüştü. Bazıları bu bütünleşmeyi henüz hazır olmadan hazmı zor bir büyük lokma yutmaya benzetiyorlar. AB yöneticilerini stratejiden yoksun, iktisadî ve malî boyutlarını iyi düşünmeden, esintiye göre yön tutan beceriksizler diye suçlayanlar bile var. Bugün 25 üyesiyle AB 455 milyon nüfusa erişmiştir. Bu rakam dünya nüfusunun %8'idir. Çin ve Hindistan'dan sonra dünyanın üçüncü kalabalık nüfusunu barındırmaktadır. Toplam gayrisafi hâsılası 9600 milyar euro (dünya gelirinin %28'i) etmektedir. ABD'nin gayrisafi hâsılası 11000 milyar eurodur. AB toplam ihracatı 903 milyar euro, ithalatı 943 milyar euro etmektedir. AB dünya ticaretinin %20'sini kontrol ederken, ABD %26'sını elinde tutmaktadır. Avrupa ticaretin üçte ikisi kendi üyeleri arasında yapmaktadır. ABD'de yüz kişiye 75 otomobil, 66 bilgisayar düşerken, AB'de 46 araba, 31 bilgisayar düşmektedir. Ama Avrupa'da her dört kişiden üçünün cep telefonu varken, ABD'de iki kişiden birinin cep telefonu bulunmaktadır.