Amerika İsrail'e şartsız desteğini sorgulamalı -3-

A -
A +

Önceki yazımızda İsrail'i Orta Doğu'da caydırıcı güç haline getiren Amerika'nın iktisadî ve askerî yardımlarının boyutlarından söz etmiştik. İsrail o gücü yıllardır sürgünde yaşayan, sapan taşı ve tuğla parçalarından başka fırlatacak bir şeyi olmayan Filistinli çocuklara, gençlere, yaşlılara, kadınlara, bebelere karşı kullandı. Kullanmaya da devam ediyor. Amerika'nın İsrail'e mazhariyeti bunlarla sınırlı değil. Hiçbir ülke Amerika'nın Yahudi devletine verdiği siyasî desteğe sahip olamadı. Son Orta Doğu krizinde tüm dünya bir araya geldi, Birleşmiş Milletleri zorladı. Ama Güvenlik Konseyinden İsrail'i kınayan bir kararı bile istihsal edemedi. Amerika bunu hep yapıyor. "1982'den bu yana, İsrail'i eleştiren 32 Güvenlik Konseyi kararını veto etti. Arap devletlerinin İsrail'in nükleer cephaneliğini Uluslararası gündeme taşıma çabalarını sürekli engelledi. 2000 yılında Camp David görüşmelerine katılan bir Amerikalının itirafı ne kadar dikkat çekici 'Biz her zaman İsrail'in avukatı olarak iş yaptık!..' Bush yönetiminin başından beri gündemde tuttuğu Orta Doğu'yu dönüştürme (BOD) projesi esas itibariyle İsrail'in stratejik pozisyonunu iyileştirmeyi amaçlıyor." "11 Eylül'den sonra terörü ve şiddeti Arap/İslam kelimeleri ile özdeşleştirme propagandasının ardından, İsrail'in potansiyel tehdit saydığı İran ve Suriye'nin 'serseri devletler' olarak ilânı İsrail'e sınırsız destek için yeni bir zemin hazırladı. Bu öyle güçlü bir destek ki Filistinlilerin icabına bakmada İsrail'e serbestlik tanıyan boyutlara ulaştı. Amerika'nın İran ve Suriye gibi ülkelerin peşine düşmesi gerektiği şeklinde algılandı. Çünkü İsrail'in düşmanları Amerika'nın düşmanlarıyla aynı!" "Bu algılama önemli bir sebep sonuç ilişkisini açıklamaya yardım ediyor: Amerika bugün bir terör belasına bulaşmış ise, bu büyük ölçüde İsrail ile böylesine yakın müttefik olmasının sonucudur!" "Filistin ve Lübnan'da aşırı gruplar nasıl oluyor da güçlü halk desteği sağlayabiliyor, kolayca adam toplayabilir? Sorularına cevap arayanlar İsrail'e verilen bu şartsız desteği bir sorgulamalılar. Şimdi İran'ın nükleer güç olmaması için bin çaba sarf ediliyor. Oysa İsrail yıllardır nükleer silahlara sahip. Bu durum bazı komşularının nükleer silâh edinmek istemelerinin asıl sebebidir. Bu devletleri rejim değişikliğiyle tehdit etmek ise sadece onların nükleer silah edinme arzusunu kamçılıyor." "İsrail'in stratejik değeri ciddi olarak sorgulanmalı. İsrail hiç de sadık bir müttefik gibi davranmıyor. Amerika'nın taleplerini hasır altı etmesi ve verdiği sözden cayması yeni bir şey değil. İsrail, ABD'nin potansiyel rakibi olan Çin'e askeri teknoloji sağladı. Dahası ABD'ye karşı fütursuzca casusluk operasyonları bile gerçekleştirdi." "İsrail demokrasisinin bazı yönleri Amerika'nın temel değerleriyle hiç örtüşmüyor. İsrail açıkça Yahudi din devletidir. Orada vatandaşlık kan bağına dayalıdır." Bizim yorumumuz şu; Amerika Orta Doğu'da çözüm arıyorsa ve Müslümanlar nezdinde hızla aşınan itibarını düzeltmek istiyorsa İsrail'e verdiği şartsız desteği ciddî olarak sorgulamalıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.