Beyaz düşünceler

Kar yağdı böyle oldu... "Beyaz afet" dedik, altında kaldığımız için. Üstünde kayanlar "beyaz eğlence" dediler. Tatile çıkmış çocuklar kartopu oynarken "beyaz çığlıklar" attılar. Yokluğunda una, tuza, şekere "temel gıda" derlerdi. Onlar olmazsa edemezlerdi. Çokluğunda "üç beyaz zehir" adını taktılar. Beyaz afete yakalanınca mağazalara hücum edip, un, makarna, şeker depoladılar. Karşılıklı suçlama Kar altında karanlıkta kalanlar bağırdılar: "Hani belediye? Nerede valilik? Sesimi duyuyor musun Ankara! Yarın oy istemeye geleceksin, bir daha..." Kurumlar kendilerini savundular: "Kaç gündür uyardık, kar fırtınası gelecek dedik. Yollara bin araçla tuz serptik. Gece gündüz demedik, tipide şebekeleri tamir ettik...." Aslında suçlamanın, taşlamanın, savunmanın bir faydası yok. Olan oldu. Şimdi vatandaşlar olarak, sivil örgütler olarak, devlet olarak ders çıkarmanın zamanıdır. "Beyaz afet"i bir vakıa olarak derinlemesine incelemeli, nerede neden hata ettik, bir daha yaşamamak için ne yapmalıyız? Diye sormalı, araştırmalı, planlamalı ve uygulamalıyız. Şehrin imtihanı yağmurla Kar yağdı böyle oldu. Allah korusun daha beteri olabilir. Bugün, yarın gelecek bir yağmur, esecek bir lodos çatılarda takılı, yamaçlarda asılı karları sel edip akıtırsa neler olur? Hangi dereler taşar, hangi mahalleleri, kaç bin evi su basar? Kanalizasyonlar kaç yerinden patlar, kablolar kaç kere kopar? Hangi yollar geçilmez, ne kadar su içilmez olur? Bendeniz, şehrin imtihanının yağmurla olduğunu beş yıl belediyecilik tecrübesiyle öğrendim. Şehrin altyapısını ve sakinlerinin medeniyet seviyesini çiçekli bahar günlerinde değil, yağmurun yolları, kanalları, dereleri, sokakları zorladığı, tüm makyajları sildiği bir zamanda ölçmelisiniz. Sadece belediyenin değil, tüm şehir halkının tavır ve davranış kalitesi yağmur ardından bütün çıplaklığıyla ortaya çıkar. Surattaki allıkların, pudraların suyla akıp, buruşuk çehrelerin ortaya çıkması gibi bir imtihandır bu! Kurumuş dere yatağına kaçak ev yapan vatandaş, orayı iskana açan belediye, buralara imar affı çıkaran devlet. Çöpleri pencereden sokağa boca eden vatandaş, ızgaraları açık tutmayan, atıkları toplamayan belediye... hangisi hangisinden suçludur dersiniz? Mahallî seçimler yakın! Musibetten ders çıkartmanın tam zamanıdır. Partiler "beyaz afeti" okumuş olarak başkan adaylarını seçmeli, vaatte bulunmalı. Vatandaşlar bunca yıl rant peşinde koşup, seçime beş kala sokaklara dozer sokanları, görünür yerlere seçim asfaltı döşeyenleri seçmemelidir. Hükümet de mahallî idareler yasasını hemen çıkarmalıdır.