Bir musibet, bazen bin hayra gebedir

A -
A +

Pazartesi yazımızda "her şeyin ortada ve oyunun açık oynandığını" ve "Darbe yaparak ülkeyi topyekûn çalanlar ortalıkta serbest dolaşırken, seçip meclise gönderdiklerimizi mahkûm etmek için, çocukluğunda komşu eriğine taş atıp atmadığı araştırılıyor" demiştik. Cevap erken geldi. Ertesi gün Ergenekon Operasyonunun yeni bir dalgasına şahit olduk. Sanki "Hayır! Artık ne ülkeyi çalanlar, ne de çalmaya teşebbüs edenler adaletten kaçamayacaklar. Yargı her suçlunun yakasına yapışacak" mesajı vardı... O günden bugüne merakla ve şaşkınlıkla izliyoruz. Meğer neler varmış hesapta. Ferit Zengin'in dün Sabah'ta yer alan haberine göre, ülkede kaosa 3 gün kalmıştı! Ele geçen belgelere göre; 7 Temmuz günü darbe planı devreye girecekti. * Pazartesi sabahı eş zamanlı olarak Atatürkçü Düşünce Dernekleri (ADD) öncülüğünde, 40 kentte izinsiz mitingler düzenlenecek. Tüm ülkede gerilim tırmandırılacaktı. * 30 tetikçi önemli isimlere suikastlar düzenleyecek, kaosu derinleştirmek için "Ekonomi batıyor" havası yayılıp, hükümet düşürülmeye çalışılacaktı. * "Yandaş medya" muhabirleri, yazarları, çizerleri, konuşurları ile kanı beynimize sıçratan haber ve yorumlar işleyecekti. Gözaltına alınanlar ve daha açıklanmayanlar tam bir iş bölümü içinde çalışacaklar, planı icra edeceklerdi.... * Ve toplum, hangi siyasî görüşte olursa olsun, kaostan çıkmak için darbeyi ister hâle getirilecekti.... Olmadı, olamadı. Olamayacak inşallah. Darbecilerin ve yandaşlarının kör hevesleri kursaklarında kalacak. Kendi hırslarında boğulup gidecekler. Unutulacaklar. Üzerinden kara bulutlar dağılmış ülkemde halk ilk defa dünyayı aydınlık hâliyle görecek. Bir tarafta bir Başsavcının gazete kupürlerine, internet taramalarına, zanlara ve niyet okumalara dayalı parti kapatma dâvâsı. Diğer tarafta ele geçirilmiş bombalara, silâhlara, eylemlere, kaynağı ispatlı somut verilere dayalı Ergenekon soruşturması. "Yalçınkaya iddianamesi" ile "Öz iddianamesi" arasındaki fark bu olacak. Bir savcının çukura düşürdüğü hukûku, bir başka savcı tutup çıkaracak. Yalaka ve darbe sever medya erbabının çarpıtıp, pisliğe bulaştırdığı gerçeği, bir başka medyanın dürüst insanları arındırıp, ülkeme doğru haber yayacak. Artık ne partiler, ne dernekler, ne de kimse Atatürkçülük ve Kemalizm ardına saklanıp, her türlü haltı edemeyecek. "Dokunulamaz", "ellenilemez", "aksi düşünülemez" tüm dayatmalar gün ışığında tartıya girecek. Millet görecek, beğenirse tutacak, beğenmezse atacak... Değişim için yerleşik, köhnemiş kavram ve yöntemlerden kopma kaçınılmaz. Bugün gıptayla baktığımız Batı demokrasilerine kolay ulaşılmadı. Asırların mücâdelesi, nice milyonların çilesi ile oraya vardılar. Ortak akılda buluştular, her tür totaliter ve dayatmacı yöntemlerin yolunu tıkadılar. 130 yıldır biz de demokrasi kavgası veriyoruz. Bir gün olacaktı. Galiba oluyor. Bu musîbet, bin hayra gebe görünüyor...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.