Bu haftadan tezi yok, önümüzü görmeliyiz

A -
A +

AK parti son zamanların sıra dışı meseleleri karşısında ne yapacağını görüşmek için bugün toplanıyor. Her şeyden önce "bir darbe sürecinde" bulunduğumuzu dikkate alarak, rotayı selâmete çevirecek karar almalarını bekliyoruz. Millet bunca desteği ile arkalarındayken geç kalırlarsa veya uzlaşırız umuduyla "zorbalarla, tilkilerle" çözüm arayışına yönelirlerse son fırsat da kaçar. Hemen inisiyatif kullanmadıkları takdirde kurnaz hırsızın ev sahibini bastıracağından korkarız. Öylesi bir ortamda darbecilere, fırsatçılara ve spekülatörlere gün doğar. AK kara, kara olan ak diye tersyüz edilip zihinlere kazınır. Böyle olduğunu anlamak için "derin bilgi" gerekmiyor. Darbe medyasının ve "ön yargılı kurumların" reflekslerine bir göz atmak yetişir... Demokrasi tarihimizin kırılma noktalarını hatırlar ve "lâikçi-ulusalcı" çevrelerin yıllardır tezgâhlarında ne dokuduğuna bakarsak aslında yeni bir şey olmadığını anlarız. Lâikçi, ulusalcı, darbeci çevreler hiçbir zaman fazilet mücadelesi vermediler. Ama "iktidar olmadan muktedir olma" entrikalarını hep sürdürdüler. Vergi ödeyen, askere gidip şehit olan, çift süren, pamuk toplayan, ter döküp üretim yapan Anadolu insanını hor gördüler; Hiç, mankenlik yapan, beden pazarlayan kızımızla dağdaki çoban bir sayılabilir mi? Köylü, ırgat, esnaf, sıradan memur hiç yalı seçkinlerimizle aynı tutulabilir mi? Halktan oy alamayanlar hep Ankara bürokrasisiyle sonuç almaya çalıştılar. Seçimle gelenlerin hatalarını, acemiliklerini, çekingenliklerini de kullanarak bir hayli başarılı oldular. Artık kimse bu seçkincilik oyununu yutmuyor. Bu oyuna meyledenleri, birlikte görüntü verenleri de tutmuyor. İradesine sahip çıkıyor, meydan artık boş değil. Bir düdük sesiyle evine kapanıp, perdelerini çekecek gibi de görünmüyor... Öyleyse "üretilen" bu olumsuzluğu fırsata dönüştürmek lâzım. Yakın dönem yanılgılarımızdan kurtulacağımız, bir daha yoz yamaçlarda vakit kaybetmeyeceğimiz yol haritası aslında belli; Sivil anayasa ve demokratikleşme paketi açılmayı bekliyor, Üç yıldır tozlanmış AB ilişkilerimiz raflardan indirilmeyi... Seken top hükümetin ayağına belki son defa düşüyor, İnşallah ıskalamazlar, inşallah dolaştırmazlar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.