Çöp ve çamaşır üzerine

A -
A +

Bayramın ardından böyle bir yazıyla huzurunuza çıkmak belki hoş gelmiyor. Ama iki müzmin meselemizi ifadeye dökmek ve teklifte bulunmak istiyorum: Mutfak atıklarını nasıl biriktirip, uzaklaştırdığımız ve çamaşırları nerede nasıl kuruttuğumuz meselesini... Efendim, eskiden evlerimiz bahçe veya hayat dediğimiz küçük avluların içindeydi. Bugünkü kadar çöp çıkmazdı. Hele ekmek ve yemek hiç atılmazdı. Çıksa bile avludaki kümes hayvanlarına verilirdi. Kül suyuna yatırılıp, ağartılmış çamaşırlar avlunun bir ucunda gerili iplere asılır, kimse görmeden açık havada kurutulurdu. Hava kirliliği olmadığı için kuruyan çamaşırlar mis gibi sabun kokardı. Ama bugün öyle değil. Şehirlerde yaşıyoruz, apartmanlarda oturuyoruz. Hiç birimizin özel avlusu yok, evlerimiz de o kadar geniş değil. Üstelik şehir hayatı, yeni tüketim tarzımız hane başına günde iki kilo çöp üretmeye müsait. Bunların da çoğu meyve, sebze ve yemek artıkları. Yani çabuk bozulan, kokuşan organik atıklar. Çamaşır makinesi kullanımı yaygınlaştı. Ama kurutulması daha zor olmaya başladı. Bir kere evlerimizde çamaşır asacak geniş yer yok. Balkonlar, kurutma askıları yetmiyor. Hele kış mevsiminde açık havada kurutmak çok zaman alıyor. Kurusa bile kirli hava sebebiyle is kokuyor. Üstelik cildimizi dağlayacak şekilde sertleşiyor. Balkonda günlerce el âleme teşhir etmenin ayıbı, bina cephelerini çirkinleştirmesinin kabalığı başlı başına bir utanç. Balkondan sarkıtılmış, panjur makaslarına asılmış salkım salkım iç çamaşırlarına ne diyeceğimi bilemiyorum. Bunları şehre gelmiş, ama şehirleşememiş görgüsüz tavırlar olarak niteliyorum. Bütün bu darlık ve çirkinliği ortadan kaldırmanın yolu evlerimize birer kurutma makinesi almaktır efendim. Halkımız bu cihazı ya bilmiyor, ya da çamaşır kurutmanın eve verdiği darlığı, çirkinliği hiç hesaplamıyor. Çamaşır makinelerimizin üstüne veya evin müsait bir yanına koyacağımız kurutma makineleri herkese zaman kazandıracaktır. Çamaşırları teşhir zilletinden bizi kurtaracaktır, tırmalamayan yumuşacık dokusuyla da ferahlatacaktır. Gelelim mutfak atıklarımıza. Bundan rahatsız olmayan aile tanımıyorum. Soyulan meyveler, uçları kökleri kesilen sebzeler, demlikte kalmış çay, temizlenen balık-tavuk her şey... Evde çöp kutusunda tutsanız bir dert, torbalara doldurup evi, asansörü, merdiven boşluğunu kokutmadan, basamaklara akıtmadan çöpe götürseniz ayrı meşakkat! Bunları kökten ve sağlıklı çözmenin yolu, mutfaklarımızda eviye altına birer çöp öğütme makinesi taktırmaktır efendim. Bir şartla; cam, maden, kâgıt, ağaç veya kemik atmamak kaydıyla... Açarsınız musluğu, basarsınız düğmeye 30 saniyede öğütür, suyla akar gider. Ne koku, ne akıntı, ne birikinti ne de döküntü... Bendeniz her ikisini de 15 yıldır kullanıyorum. Faydalılıkta bu iki cihazı diğerlerinden önce sayıyorum, tavsiye ediyorum. Huzurunuz, esenliğiniz için... Kullanın değdiğini göreceksiniz. Bana çok dua edeceğinize emin olduğum bu iki cihaz size bayram sonu hediyem olsun. Alın âfiyetle, memnuniyetle kullanın. Parasını siz ödemek kaydıyla!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.