Daha nice Nobellere

A -
A +

Orhan Pamuk'un Nobel Edebiyat ödülünü kazanması sıradan bir olay değil. Nitekim canlı ve çok yönlü tartışmaları da beraberinde getirdi. İlk Nobel Ödülünü kazandırdığı için sevinen, başarısından dolayı Pamuk'u kutlayan ve ülkemiz için bir kıvanç vesilesi sayanlar olduğu gibi, kazanılan ödülü "utanç sebebi" sayanlar bile çıktı. Olsun. Şuur altları nasıl dizayn edilmişse insanların dışavurumları da öyle oluyor. İsmi üzerinde edebiyat ödülü; düşünce ufkunda gezer, tabuları deler, resmî söylemi siler. Onun için şimşek de çeker. Pamuk'u beğenmeyebilirsiniz, görüşlerine katılmayabilirsiniz, sevmek mecburiyetinde de değilsiniz. Ama başarısını kutlamak medenî bir davranıştır. Biz kendisini kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz. Nobel Ödülleri dinamiti keşfeden İsveç'li kimyacı Alfred Nobel (1833-1896)'in vasiyeti. A. Nobel servetin miras yoluyla intikaline karşıydı "ehil olmayan mirasçılar hazır servete konunca ya insanlığın zararına kullanıyorlar, ya da çarçur ediyorlar" diyerek tüm varlığını vakfetmişti. O zamandan beri her yıl fizik, kimya, tıp alanında en önemli keşif ve geliştirme yapanlara, edebiyat alanında ufuk açan, tahlil eden idealist yazarlara, halkların kaynaşmasına, çatışmaların durdurulmasına, silahsızlanmaya ve fakirlikle mücadeleye en çok destek olanlara da barış ödülleri verilmektedir. 1968 yılından itibaren iktisat ödülleri de verilmeyi başlanmıştır. Bu yıl altı ödülü sekiz kişi aldı. Orhan Pamuk ve barış ödülünü alan Bangladeş'li iktisatçı Muhammed Yunus dışındakilerin hepsi Amerikalı bilim adamları. Tek Nobel yetmez Orhan Pamuk'un edebiyat ödülü ülkemiz için bir başlangıç. Gönlümüz daha çok Nobeller bekliyor. En önce her vesileyle "siyasî" demeçler vermekle maruf rektörlerimizden, cüppelerini "lâikçilik" uğruna eskitmiş profesörlerimizden fizik, kimya ve tıp ödülleri bekliyoruz. Bunun için lâboratuarlara girmeleri, kütüphanelere kapanmaları, bilimin çilesini çekmeleri lâzım. Değilse onları hep yürürken görüyoruz. Yollar aşınmıyor nasıl olsa... Sonra iktisatçılarımızdan Nobel bekliyoruz. Ekranda görünme süresi ve anlık borsa analizi yapmakla Nobel arasında ilişki var mı bilmem. Ama bu zamana kadar ekonomi ödülünü alanlar önce yıllarını verip trendler incelemişler, ekonominin parametreleri arasında ilişkiler kurmuşlar ve fayda artırıcı sonuçlar damıtmışlar zihinlerinde. Sonra konuşmuşlar... Ve nihayet devlet adamlarımızdan barış ödülleri bekliyoruz. Siyasetçilerimiz, kocaman unvanlılarımız topluma "iç düşman", "dış düşman" korkuları salıp duracaklarına, bu korkulardan kurtarsınlar. Kapalı kapılar ardındaki "irtica" söylemleri ile milletin gündemi örtüşmüyor. Çıkıp halkın arasına girerlerse, onların bunları çoktan aşmış olduklarını görecekler. "Etrafımızı düşmanla çevrili kılmak" kolay. Marifet dostlarla kuşatılmak. Bunun için de çok şey gerekmiyor. Ama kafayı 20. asır takıntılarından mutlaka kurtarmak gerekiyor. Ne dersiniz? Millet sizden çok şey mi istiyor?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.