Diyalog ve Medeniyetler İttifakı -ll-
Gerçek Müslümanın (ilmi, ameli, ihlâsı bir arada yaşayan Müslümanı kastediyorum) hiçbir diyalogdan, iş birliğinden ve karşılaşmadan korkusu yoktur ve olamaz. Bilâkis o, güzel ahlâkını göstermek ve anlatmak için farklı ortamlara, fikrini beyan etmek için zıt görüşlere ihtiyaç duyar. Siz, ışıksız hapishanelerde ömür tüketenlere pencere açmak istemez misiniz? Nesiller boyu felsefe zindanlarında sürünenlere sonsuz ufuktan bir yıldız göstermek kötü bir şey midir? Her yerde, her toplumda şaşkın, sarhoş ve yönsüz dolaşanlara, çöplüklerde heba olanlara bir fener tutmak, bilgili, şuurlu herkesin görevidir. Bu meyanda her Müslüman küresel terörü önlemek için vicdanî bir sorumluluk duyar, duymalıdır. İnsanlar bilmediğinin düşmanıdır. Batı dünyası bilmediği İslâmiyete düşmanlık beslemeye başlamıştır. Şimdi onlara Müslümanlığın insan haklarına ne kadar önem verdiğini, değerlerinin BM temel hak ve özgürlükleriyle ne kadar örtüştüğünü anlatmak ve göstermek zamanıdır. Kızmadan, sabırsızlanmadan! Ama gelin görün ki, ilimden, inançtan yoksun, hiçbir ameli ve eylemi İslam ahlâkı ile örtüşmeyen süfli davranışların sahipleri kendilerini mücahit diye tanıtıyor. Çapulculuklarının faturasını tüm Müslümanlara yüklüyorlar. Bakınız Londra'da girişilen ikinci bombalı saldırıların ardından batının doğru-yanlış, gerçek-sahte ayırt etmeyen brüt siyasetçilerinde, yazarlarında, kulaktan dolma kamuoylarında Müslümanlık aleyhine eylemler başladı. Sözler, yazılar, imalar, aşağılamalar gırla... bunun sonu nereye dayanır? Bazılarının derinden özlediği "medeniyetler çatışması"nı önlemenin yolu "medeniyetler ittifakıdır"... Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan, Müslüman ve Hristiyan toplumlar arasında yanlış anlama ve ön yargıların giderilmesini amaçlayan yeni bir girişimin eş başkanlığına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı getirmiş. Erdoğan, "Medeniyetler İttifakı" girişiminde, İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero ile birlikte çalışacak. Terörist saldırıların sıklaştığı ve Avrupa ve Amerika'da Müslümanlar aleyhine kampanyaların başlatıldığı, aşağılayıcı yazı ve sözlerin çoğaldığı bir zamanda bu teşebbüsü yerinde buluyoruz. Sayın Erdoğan Avrupa liderleriyle toplantılarında ve BM oturumunda bir kısım medyanın ısrarla "İslâmcı terör" ifadesi kullanmasının yanlışlığına vurgu yaptı. İslâm ve terör kelimelerinin asla yan yana gelemeyecek kavramlar olduğunu dünyaya haykırdı. Şimdi medeniyetler ittifakı girişiminde eş başkan olarak yeni bir misyon yüklenmiştir. Müslüman ve Hristiyan toplumlar arasında farklılıkların derinleştiği, bağların kopmak üzere olduğu, kinlerin ekilmeye başladığı bu dönemde misyonu daha bir önem kazanıyor. Sayın Erdoğan'a Müslüman ve batı toplumları arasındaki ön yargıları silme ve karşılıklı anlayış eksikliğini giderme yolunda yardımcı olmalıyız. Bu hem Müslümanlığa, hem de AB hedefimize uygun düşer.