Dünya Su Forumu ve sorumluluk

A -
A +

Dünyanın her ülkesinden hükümet temsilcileri, sivil toplum örgütleri, araştırmacılar ve su uzmanlarının iştirakiyle üç senede bir Dünya Su Forumu yapılır. Bunların dördüncüsü 16-22 Mart tarihleri arasında Meksika'da yapıldı. Birleşmiş Milletler(BM) Su Raporu tartışıldı, sürdürülebilir bir kalkınma için yüz yılın ihtiyaçlarına cevaplar arandı. BM Su Raporuna göre, bugün yeryüzünde beş kişiden biri (yaklaşık bir buçuk milyar insan) içme suyundan mahrum! Dünya su konseyi başkanı L. Fauchon dünyadaki kitlesel ölümlerin ana sebebinin pis sular olduğunu söylüyor. Fauchon'a göre yılda sekiz milyon insan (ki bunun yarısı beş yaşına varamamış çocuklardan oluşuyor) içecek temiz su bulamadığı için ölüyor. "Eğer" diyor "bu meseleye âcilen çözüm bulunmaz ise pis su kaynaklı hastalıklar tüm dünyaya hızla yayılacak. Bunun etkileri ise eğitimden, kalkınmaya kadar hayatımızın her safhasına yansıyacak..." Yukarıdaki ikazların ne demek olduğunu istediği an, istediği kadar kaynak suyunu şişelenmiş olarak ve pek ucuza bulan toplumlar anlayamaz. Hele bütün çabası kışın kayak, yazın su sporları yapmak, modayı takip etmek, Afrika'da safariye çıkmak, gezip eğlenmek olan insanlar susuzluğun önemini kavrasa da, âciliyetini anlamayabilir. Bizler de ülkemizin 1950 öncesindeki şartlarını çoktan unuttuk. Onlar anlamasa, bizler unutsak da bugün dünyanın bir numaralı meselesinin susuzluk, açlık ve sağlıklı bir çevrede yaşamak olduğu gerçeği değişmiyor. BM içme suyu üretimi, dağıtımı ve havzaların korunması hizmetlerinin sadece hükümetlerin işi olmadığını, mahallî idarelerin, özel sektörün, tümüyle sivil toplumun müşterek meselesi olduğuna dikkat çekiyor. Su kaynaklarının geliştirilmesinin; ekosistemin korunmasıyla, toprakların kullanım tarzıyla, iktisadî gelişmeyle, gıda güvenliği ile ve sağlıkla yakın ilişkisi bulunduğunu ifade ediyor. 2000 yılında yapılan Birleşmiş Milletler Binyıl Zirvesinde "2015 yılına kadar yoksulluk sınırının altında yaşayan ve sağlıklı içme suyu kaynaklarına erişemeyen insanların oranını yarıya indirmek" hedef olarak belirlenmişti. Ama bugünkü şartlarla o hedefe varmanın mümkün olmadığı görülüyor. Zira zenginler gerektiği kadar para ayırmıyor. Bu iyileştirmelerden istifade edecek yoksullar da yapılanları korumuyor, işletmiyor, işletemiyor. Cep telefonuna ve haberleşmeye dört, suya ve sağlık altyapısına bir yatıran gösteriş merakıyla kör olası fasit daire sürüp gidiyor. Dünyamızda tatlı su kaynakları yok değil. Ama bu kaynakların kötü kullanılması, arıtmayla geri kazanılmaması ve iklim değişiklikleri suyu en kıt kaynaklar arasına sokuyor. Uzmanlar bu gidişle akarsuların çok kısa bir zamanda tamamen kirleneceğini, yer altı sularının da elli yıla varmadan elden çıkacağını söylüyor. Onlar söylüyor ama "vur patlasın, çal oynasın" eğlenen dünya duymuyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.