Düzen kahraman istemez

Yazık, kahramanı olmayan bir topluma!" diyen talebesine, hocası Galileo "Yanlış" diye cevap verir ve ekler: "Yazık, kahramanlara ihtiyaç duyan bir topluma!" Destanlar yazmış, kahramanlarla büyümüş bir milletin fertleriyiz. Geçmişimizi reddetmiyoruz, gurur duyuyoruz. 'Turan'dan bu yana savaşlar yapıp, devletler kuran ve bugünlere gelmemizde canı, kanı, teri, göz nûru, duâsı, himmeti bulunan bütün ceddimizi ve büyüklerimizi saygıyla yâd ediyoruz. Ama bendeniz artık geleceğimizde bir destan daha yazılmasını, aramızdan bir kahraman daha çıkmasını istemiyorum. Ne destana, ne de kahramana ihtiyaç olmayacak bir düzen ve olgunlukla "ebed müddet" yaşamamızı arzu ediyorum. Cumhuriyetimiz, kurucu kahramanı "Tek Adam Mustafa Kemal" ile kalmalı. İkinci tek adam hiç gelmemeli. Kahramansız işliyorsa, düzen vardır Düzenli bir toplum, iyi işleyen bir organizasyon kahramanlara ihtiyaç göstermez. Kahramanlar hep aşılmaz zorlukların, çekilmez darlıkların ardından ortaya çıkar. "Bir öküz çalan cezalandırılır. Bir ülke çalan hükümdar olur" Çin atasözüyle isimleri süzelim: Lenin, Hitler, Mussolini, Tito, Salazar, Franko, Mao, Çavuşesku, Enver Hoca, Kaunda, Bokassa, Castro, Saddam... Kuzeyden güneye, doğudan batıya sarışın, esmer, kızıl sakallı nice adam! Hepsi "ülkelerini çalarak" kahraman oldular. Ama milletlerinden demokrasiyi esirgediler. 20. asra "diktatörler yüzyılı" dedirttiler, yıkılıp gittiler. ABD'nin kurucularından sonra kahramanları yok! Bir dönem "fıstıkçı", bir dönem "kovboy", ardından "artist", sonra asker kaçağı başkan seçiliyor! Fakat işleri iyi gidiyor. Orada işleri kişilerden arındırıp, doğru ilkelere ve düzene bağlamışlar. Kahramanlar olmadan varlıklarını koruyabiliyorlar. Kendini yenileyen, geliştiren bir sistem çalışıyor. Toplumun kurtarıcı kahraman aramaya başlaması, yönetim ve düzen eksikliğinin sonucudur. İyi organizasyon mümbit bir ortam demektir. Lider özelliklerinin açığa çıkmasını ve sıradan insanların sıra dışı işler başarmasını sağlar. İnceleyin, bir toplumda süper adam arayışları varsa, organizasyon kurmak yönünde bir gayret gösterilmiyordur. Düzensizlik her zaman olduğundan fazla görünmek isteyenlerin işine gelir. Son elli yılın üç açmazını bugünlerde açıyoruz: Kıbrıs'ın şifresi bulundu, inşallah çözülecek. Kamu Yönetiminde Reform tasarısı TBMM'de görüşülüyor. Yıllardır gelip gidiyor, ama kutu açılamıyor, aşılamıyordu. Şeffaf, hesap veren, hâkim değil hâdim bir devlet düzenine kavuşacağız. Siz bakmayın CHP sözcülerinin Meclis'teki sataşmalarına, rejim tehlikedeymiş, ülke bölünmedeymiş havası basmalarına. Bunlara kendileri de inanmazlar. Söz olsun toz kalksın, tribünler şenlensin istiyorlar. Müzmin alışkanlıklarıdır, bırakın bağırsınlar. Yıl sonunda AB üyelik müzakerelerine başlayarak, iki yüz yıllık muasırlaşma hasretimize kavuşacağız. Açmazları açabildiğimiz gün kahramanlarla değil, kurallarla ve zorlanmadan başaracağız. Kahramansız bir dünya için, ilk kahramanlara büyük iş düşüyor. Onlar ülkelerini başka kahramanlara muhtaç etmeyecek düzeni kurabilirlerse, tek kahraman olarak yıldızlaşacak. Aksi hâlde ikinci kahramanlar birincilerin faturası olacak!