Erdoğan'ın eli güçlü

A -
A +

Başbakan Erdoğan yoğun ve yorucu Paris çıkarmasının terini kurulamadan, çetin bir zirve için yarın Berlin'de olacak. Ziyaretin görünür sebebi THY filosuna 36 Airbus uçağı alınmasıyla ilgili sözleşmenin imzalanması ise de, asıl önemi Erdoğan, Chirac, Schröder üçlüsünün yapacağı görüşmelerde yatıyor. Bu, Türkiye-AB üyelik müzakerelerine başlama kararının alınacağı 17 Aralık tarihine kadar üç lider arasında yapılacak en önemli son temastır. Chirac'ın Türkiye'ye sıcak baktığı, ama partisindeki muhalefet ve Fransız kamuoyundaki tepkiler sebebiyle, reyini izhar etmede zorlandığını biliyoruz. Fransa vaktiyle Yunanistan'ın AB'ye katılması için nasıl öncü olmuş ve onları birliğe taşımayı başarmışsa, şimdi de Almanya bizim troykamız olacaktır. Berlin zirvesinde bu formüle edilecektir. Başbakanın Paris temasları Fransız medyasında beklenen yankıyı yaptı. Bu zamana kadar susan aydınlar kızgın Fransız halkına "artık dinleyin, biraz da düşünün" mesajı verdiler. "Avrupa'nın Türkiye ile birlik oluşturmasının lehinde pek çok sebep sayılabilir. Ama bunlar arasında bir tanesi var ki kimse hafife alamaz ve bundan bana ne diyemez: Dünyanın büyük devletleri arasında Müslüman, demokratik ve lâik özelliklere sahip yegâne devlet Türkiye'dir. Türkiye'nin bu kimliğiyle dünyaya verebileceği barış mesajını ne bugün, ne de yarın hiçbir ülke veremez. Türkiye üyelik kriterlerini yerine getirir ve uygulamalar bunu teyit ederse, AB'ye girecek, dünya onların mesajını almaya devam edecektir. Eğer Türkleri reddedersek, tam tersine bir mesajı biz Avrupalılar kendimiz yaymış olacağız. Sözüm bir şantaj değil, ama bu gerçeği görmezlikten gelemeyeceğimizi, doğan fırsatı elimizin tersiyle itemeyeceğimizi anlatmaya çalışıyorum.." Bu ifade Fransız eski Gençlik ve Eğitim Bakanı Luc Ferry'ye ait ve Başbakan Erdoğan'ın Paris temaslarının hemen ardından Le Monde'da yayınlandı. "Türkiye üye değil, imtiyazlı ortak olsun" diye talî bir yol açmaya çalışanlar boşuna uğraşıyorlar. Bunu yirmi yıl evvel, hatta 1999'a kadar düşünebilirlerdi. Ama o günden bu yana söyledikleri, yazdıkları, verdikleri o kadar taahhüt var ki, başka bir alternatifi düşünmeye mahal bırakmıyor. Sevseler de sevmeseler de onlar artık tarihî gerçekler oldu. Zamanı geri saracak sihirli bir değnek bulunmuyor. Siyaset geriye dönüp, harcın bir kısmını tekrar dökeceğiniz bir oyun değil. Bir defa dökülünce çimentolaşır. Devlet adamları zamanın keyfe göre geri sarılamayacağını bilerek hareket etmek zorundalar. Başbakan Erdoğan'ın eli güçlü. Berlin'e Avrupa'da uyanan yeni dalgayı da arkasına alarak gidiyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.