Dışişleri Bakanı Ali Babacan Avrupa Parlamentosunda bir soru üzerine "Türkiye'de Müslüman çoğunluk da dini özgürlüklerle ilgili sorunlar yaşıyor" dedi ya, bazıları çok kızdılar. Ağızları köpükten arınmıyor... Efendim, "seksen bin cami açık, günde beş vakit ezan okunuyor, isteyen hacca gidiyor.. daha ne olsun?" muş. Yani Müslümanlara hiçbir baskı ya da ayrıcalık yapılmıyor demeye getiriyorlar. Eğer dedikleri gibiyse, %90'dan fazlası Müslüman olan halkımız hiçbir sorun yaşamıyor ise, soruyorum: * Yıllardır yaşaya geldiğimiz başörtüsü zulmü nedir? İnancından ötürü başını örtenler neden okullara alınmazlar, neden üniversitelere giremezler? * Anayasa Mahkemesinin gündeminde "laikliği ihlâl" bahaneleri ile yaftalanmış kapatma davaları neden var? Bu gerekçelerle kapatılan partiler aslında Müslümanlara siyasî alanı kapatma çabalarından başka nedir? * İmam Hatip Liselerinden mezun olanlar, katsayı zulmü ile yıllardır neden mağdur edildiler ve ediliyorlar? * Bir devlet görevine, özellikle üst görevlere atama yapılacağı zaman, eşinin başını örtüp örtmediği, ailesinde namaz kılan bulunup bulunmadığı gibi kişilik haklarına saldırıdan başka bir şey olmayan eylemler neden yapıla geldi? "Üçüncü Tek Adam"ın polis gönderip kapıcılardan istihbarat topladığını günlerce gazeteler neden yazdı? * Yıllardır süregelen, yakında tekrar duymaya başlayacağımız YAŞ toplantılarında, "disiplinsizlik" bahanesiyle "askerden ihraç" edilen subay ve astsubaylar vardır. Bu listenin aslında "disiplinsizlik" ten değil, namaz kılan, oruç tutan veya hanımının başı örtülü olan askerlere yönelik olduğunu bilmeyen mi kaldı? Zavallı mağdurlar, maruz kaldıkları haksızlığı anlatan kitabı yayınlatacak yayınevi bile bulamıyorlar... * "Bodrumda, merdiven altında namaz kılarken yakalananlar(!)" haberleri medyada neden son bulmaz? Daha dün bir okulun boş çatısında teneffüs zamanı namaz kılan lise öğrencilerinin resimlerini çekip "çatıda namaz eylemi!" diye yaygara koparanlar ne demek istiyorlardı? Listeyi çok uzatmak mümkün. Evet camiler açık, günde beş vakit ezan okunuyor. Ama İslamiyet bunlardan ibaret değil. Bunlar işin görünen tarafı. Görünmeyen yanında saydığımız ayıpların daniskası her gün tekrarlanıyor. "Haccın bu yıl da Kurban bayramına denk geldiğini!" yazabilen derin sığlar hiç rahatsızlık duymuyor olabilirler. Ama mütedeyyin insanlar "öz yurdunda parya" muamelesi görmekten çok sıkılıyorlar... ....................... Değerli okuyucularım, iki hafta kadar yazamayacağım. Tekrar görüşünceye kadar hepinize esenlikler dilerim.