Irak'ta şoförlerimizin kaçırılması, Süreyya Ayhan'ın Atina Olimpiyatlarında koşmayacak olması, kendini bilmezlerin teröristler için taziyede bulunmaları gündemi doldurdu. Bunları önemsiyoruz. Ama kişisel ve kırpıntı olayların büyük resmi unutturmasına razı değiliz. Ülkemizin en önemli gündemi AB üyelik müzakerelerine başlama kararını istihsal etmektir. Avrupa Birliği çağımızda uygulanabilir en ileri hayat tarzını hedef aldığı için önemlidir. Herkesin yeteneklerini tam değerlendirmesine imkân verecek ortamı hazırlamayı, şeffaf bir düzeni, demokrasiyi ve etkinliği hedef aldığı için önemlidir. Değerlerin ta merkezine insanı yerleştirip ona adalet, güvenlik ve hürriyet sağlamayı amaç edindiği için önemlidir. Avrupa Birliğini sevmeyenler, girmek istemeyenler bulunabilir. Saygı duyarız. Ama ona "Hıristiyan kulübü, misyonerlik odağı veya ülkemizi oyalama, benliğimizi çalma mekanizması" yakıştırmalarını da çok yavan, kurnazlık çabaları olarak değerlendiririz. AB, İkinci Cihan Savaşından sonra kömür ve çelik gibi küçücük iktisadî müşterekler üzerinde çalışıp, taraflara faydalar sağlayarak gelişti. Elli yıldır üzerinde titreyerek hukukî, sosyal ve siyasal alanlara taşınmış, feragatle örülmüş bir medeniyet projesidir. Vaktiyle Victor Hugo'nun, Churchill'in hayal ettiği halk oyuyla başkanını seçecek bir Avrupa Birleşik Devletleri kıvamına varır mı bilinmez. Ama necip milletimizin bu medeniyet alanının dışında tutulmasında hiç menfaat görmediğimizi belirtmek isteriz. Rakamlarla AB Mayıs ayında on yeni devletin katılmasıyla 25 üyeli, 455 milyon nüfuslu olan bu dev organizasyonun yönetimi öyle sıradan ve kolay bir iş değildir. Hâlen AB'nin çeşitli birimlerinde 33 bin memur (AB terimiyle eurocrat) çalışıyor. 2010 yılına kadar bu sayı 39 bine ulaşacak. AB'de şimdi 20 resmî dil konuşulmaktadır. Bu diller arasında tercüme yapmak ve yılda 2.5 milyon sayfaya varan yazıları çevirmek için 2100 tercüman çalışmaktadır. Tercümanlar için yılda bir milyar euro harcanmaktadır. AB kurumlarının 2004 yılı bütçesi 5.3 milyar eurodur. 732 Avrupa milletvekilinin aylık brüt maaşı Avrupa Adalet Divanı üyelerinin maaşlarının yarısına denk düşecek şekilde (8500-9000 euro) teklif edilmiştir. Birliğin kurulacak bir Avrupa ordusu tarafından savunulması görüşü vardır. Ama üye devletlerin bu konudaki fikirleri tam oluşmamıştır. Bazı ülkelerin AB savunmasının çekirdeğini oluşturmak üzere öncülük etmesi beklenmektedir. Bu konu ABD ve NATO gerçekleri ile birlikte çözülebilir ve zaman alacağa benzemektedir. Üyelik müzakereleri başlatılan ülkelere AB toplam gayrisafi hasılasının %1.25'i kadar uyum yardımı yapılmaktadır. Mayıs başında AB üyesi olan on ülkeye yapılan yardımlar 70 milyar euroya ulaşmıştır. 2007-2013 döneminde bu on ülkeye Brüksel'den 230 milyar euro daha akacaktır. Türkiye için aynı bütçede 25 milyar euro uyum yardımı öngörülmüştür. Sadece bu rakam bile üyelik müzakerelerine başlamanın ne demek olduğunu anlatmaya yeter!