İş yapışımızı, olaylara bakışımızı, insan insan, insan toplum, toplum toplum ilişkilerini etkileyen öyle buluşlar var ki tarihin dönüm noktaları olmuşlar. Tekerleğin, demiryollarının, elektriğin keşfi bunlardan bazıları. Yazının keşfinden el yazması kitaba geçiş 4500 yıl almış. İlk matbaanın baskıya geçmesi için 3000 sene daha beklemek gerekmiş. Ama son yirmi yıldır öyle bir devrim yaşanıyor ki, öğrenmenin önündeki tüm engelleri kaldırıp, insanlığı namütenahi bilgi denizinin kıyısına bırakıveriyor. 8 bin yıllık müktesebat bir tarafa, son yirmi yılın birikimi öbür tarafa. Bu devrimin adı internet. Bundan sonra tarih bile internet öncesi ve sonrası diye anılsa yeri. İnsan bildiği kadar kıymetli, öğrendiği sürece başarılı olur. Gazetelerin haberleşme aracı olarak önemini ve toplumların gelişmesindeki rolünü hatırlatmaya gerek yok. Dünya mozaiğine bir göz atalım; gazetelerin okunurluğu ve kalitesi ile toplumların kalkınmışlığı, sahip olduğu özgürlükler ve yönetim kaliteleri arasındaki müspet ilişkiyi görürüz. Ülkemizde gazeteciliğin geçmişiyle demokrasi tarihimiz arasında doğrudan ilişki var. O yılları Bedii Faik dört ciltte anlatmış (*). Yazılı ve görsel medya bundan sonra da toplumun bilgilendirilmesi ve çağın nimetlerinden faydalanması yönünde görevini yapmaya devam edecek. Ama görevini tam sürdürebilmesi için gazetelerin bir yol ayrımında olduğunu düşünüyoruz. İki şeyi aynı anda yapmak gerekiyor. Birincisi, klasik gazete işletmeciliğini süratle çağa uydurmak. İkincisi, vakit kaybetmeden internet gazeteciliğine geçmek. Bizde neredeyse tüm gazeteler holding tarzı şirketler içinde yer aldığı için yönetimleri çok katmanlı ve yavaştan alan işleyişleri var. Gazete yapılanmaları da Bedii Faik'in hikâyeleştirdiği nostaljik çağın kalıplarında kalakalmış. Oysa gazeteler haberleri ve yorumlarıyla zamanla yarışmak durumunda. Okuyucular fikrî derinlik kazandıkça, 24 saat geriden gelen haber ve yorumlarla tatmin olmuyor. Bir arayış başlıyor. Klasik yapılanma ve ilişkilerle, kâğıda basılı fizikî gazete sunarak bir sınırdan öteye gidilemiyor, bu arayışlara cevap verilemiyor. İnternet gazeteciliği Klasik yapılanmaya, kağıda basmaya ve sonra dağ bayır dağıtmaya dayanan gazeteciliğin darboğazı, yazımızın başında arz ettiğimiz internet devrimi ile aşılacak gibi görülüyor. Nitekim Dünya Gazeteciler Birliği toplantısında "dijital ortama geçmeyen gazetelerin geleceklerinin bulunmadığı" görüşüne varılmış. Ünlü İngiliz gazetesi Guardian birkaç yıla kadar içeriğini dijital ortama kaydıracakmış. İspanyol El Mundo'nun internet sitesini günde 750 bin kişi ziyaret ediyormuş. Gazetecilikte büyük değeri olan Pulitzer ödülü bundan sonra internet gazeteciliğini de içine alacakmış... Bendeniz gazete bayiine gitmeyeli yıllar oldu. Hepsini internetten okuyorum. Le Monde'u baskısından 12 saat önce! Yani "gerçek zaman"lı olarak. Ülkemizde filizlenen internet gazeteciliğinin çok değil birkaç yılda olgunluğu yakalayacağını umuyoruz. Kâğıtta direnenleri zor günler bekliyor. ..... (*) Bedii Faik, Matbuat, basın derken..... medya. Doğan Kitapçılık Yayını