Tarihte bilginin yayılmasını ve öğrenmeyi etkileyen dört büyük devrim olmuş: Yazı milattan 6000 yıl önce Mezopotamya'da keşfedilmiş. Ama Çin'e birkaç bin sene sonra ulaşabilmiş. Kitap Çin'de M.Ö. 1300 yıllarında keşfedilmiş, 800 sene sonra Yunanistan'a ulaşmış. Gutenberg matbaayı 1450'lerde keşfetmiş. Avrupa'da yayılması bir asır almış, Türkiye'ye 1727 yılında girmiş. İnternet 40 yıl önce Amerikalılar tarafından keşfedilmiş, yirmi yılda görülmemiş hızla yayılmış. Bugün dünyada bir milyar internet kullanıcısı var. Siyasetten sağlığa, yönetimden eğitime, turizmden gazeteciliğe kadar günümüzün en etkili değişim ve dönüşüm aracı oldu. Geçenlerde ölen yönetim üstadı Drucker yıllar önce "Demiryolunun keşfi ne tür gelişmeleri tetiklemiş ise, elektriğin keşfi hayatımızı ne kadar değiştirmiş ise, internetin insanlığa etkisi onlardan çok daha derin olacaktır" demişti. Tahmini tuttu. Çin, İran, S. Arabistan sultalarını korumak için interneti yasaklasalar da, rejimin çatlaklarından bilgi sızdıkça insanlarda özgürlük arzusu artıyor. Özgürlük zihinlere damladıkça toplumda demokrasi ve şeffaflık talebi çoğalıyor. Bu gelişin önünde hiçbir zorbalık duracak gibi değil. İster kişiler, ister kurumlar, ister ulus/devletler olsun liberal demokratik açılımlar yapamazlarsa kabuklarında kuruyacaklar. Tıpkı kavını yırtamayan yılanların bunalıp ölmeleri gibi. İyi mi, kötü mü? Kovanda bal da var, arı da. Marifet arıyı davet etmeden balı alabilmek. Her araç gibi yerinde kullanıldığında internetin çok büyük faydaları var. Bazen kötü niyetli kullanımlar oluyor diye yasağı savunamayız. Küresel çapta sansürsüz görüşme, farklı kültürler arasında haberleşme, sınırların, ideolojilerin ayırdığı insanlar arasında yardımlaşma, bilgi paylaşma, sağlık, eğitim programları uygulama bakımlarından emsalsiz faydalar sağlamakta. Bugün bilgi kolay, hızlı ve en ucuz internet ile yayılıyor. İnterneti savunmak, özgürlüğü savunmaktır diyebiliriz. DİE araştırmasına göre, Türkiye'deki evlerin yüzde 98'inde televizyon, yüzde 73'ünde cep telefonu var. Bilgisayarın evlere girme oranı yüzde 12, internete erişim oranı yüzde 9. Çoğu ıvır zıvır şeyler için kullanıyor. Okumak, araştırma yapmak, mal sipariş etmek için kullanan az. Hükümetin bu yıl internetsiz okul bırakmama hedefini kutluyoruz. Ama yetmez. Halkımızı hem aydınlatmak, hem teşvik etmek gerekiyor. Önce internet erişim fiyatlarının düşürülmesi lâzım. Bugünkü hâliyle dünyadaki en pahalı bağlantı bile bizdekinden daha ucuz ve dört kat hızlı. Bendeniz internet kullanalı televizyon seyretmem günde yarım saate düştü. Fatura ödemeleri, banka işlemleri günlerimi alır, hem sıkar, hem yorardı. Şimdi bunları evimde kahvemi yudumlarken birkaç dakikada yapabiliyorum. Sanki zaman genişledi; eşime, çocuklarıma, dostlarıma daha çok zaman ayırıyorum. Okumaya, yürümeye, çiçeklere bakmaya vaktim oluyor. Bilgiye ulaştıkça olaylara farklı bakıyor, kapalı devre yaşadığımız dönemlere göre kanaatlerimizde değişmeler oluyor. Yaşamanın, var olmanın anlamını düşünebiliyoruz. Uzatmayayım, internet ile hayatın kalitesi artıyor. İnternetin şirketler, özellikle medya için ne ifade ettiğini başka bir yazıda ele alacağım.