Irak harap olduktan sonra...

A -
A +

Irak'ın Samarra kentinde Ali Hâdi(Nakî) ve Hasen Askerî(Zekî) hazretlerinin türbesinin dinamitlenmesiyle ülke savaş başından bu yana en kanlı, kinli günlerini yaşıyor. 150'den fazla ölü, yüzlerce yaralı var. Bu alçak tahrik daha önce Azamiye'de, Necef'te, Kerbalâ'da da denenmişti. Şimdi Bağdad harap, Basra harap, Kûfe harap, Samarra harap. Irak tümüyle harap. Harap edilmiş ülkenin parçalanmış insanları bütün bilenmişliğiyle birbirine kıyıyor. Komşumuz amansız bir iç harbe sürükleniyor. "Irak'ın nükleer füzelerden arındırılması, kitle imha silâhlarından temizlenmesi" demek bu imiş. Ya da "Saddam zalimini devirip, demokrasi getirmek!" denen şey... Bu manzaraya Amerikalıların bile sevindiğini sanmıyorum. Belki İsrail ve Iraklı Kürtler seviniyorlardır. Birincileri anlarız. Bir hasımlarının yok oluşunu, paramparça edilişini sadistçe seyrediyorlardır. Onların gönlünde şimdi Hamas'ı saf dışı etmek, İran'ı Irak gibi yapmak yatıyordur. Ama Talabani ve Barzani arkasında toplanmış Kürtlere ne demeli? Çoğu Sünnî Kürtler, ırklarını dinlerinin önüne koyarak bölünmeye zemin hazırladılar. Eğer Müslüman olduklarını hatırlasalardı ateş üçgeninde yanan Sünnîlere böylesine sırt çevirirler miydi? İnsanlara dinini unutturursanız, bayrak vadederseniz, toprak vadederseniz, biraz da parayla desteklerseniz o toplumu fert fert dinamit yığınına çevirebilirsiniz. Irak'ta yapılan işte bu. Hepsi de Müslüman gruplar bayrak, toprak ve petrol sahibi olmak için birbirlerine kıyasıya vuruyorlar. Bunca katliama çanak tuttuktan sonra petrolünüz olsa (Amerika yedirirse eğer) ne yazar, toprağınız olsa ne fark eder. Adam olamadıktan sonra! Samarra'da mukaddesat ve müktesebat bombalandı Bazıları "Şiilerin kutsal saydığı Askeriye Türbesi bombalandı" diye haber geçmiş. Onlar Samarra'yı da, mukaddesatı da bu kadar biliyorlar demek. Kulaktan dolma Müslümanlık. Samarra Bağdat'ın az kuzeyinde 150 bin nüfuslu bir kent. Camiî Kebîr diye de bilinen Ebu Dulaf mescidi şehrin yakınında. Eni 160, boyu 240 metre olan bu çatısız mabette Selâhaddin Eyyubî'nin Haçlılara karşı koyan 100 bin kişilik ordusu namaz kılmıştı. Ve helezon örgülü tuğla minaresi Malviya insanlığa 12 asırlık bir emanet. Samarra deyince Ali Nakî ve Hasan Askerî Zekî hazretleri hatırlanır. "Oniki İmam"ın onuncu ve on birincisi. Sâdece Şiiler değil, bütün Müslümanlar onları gözbebeği bilir. 1987'de ziyaret etmiştik. Caminin Sünni imâmı bir Mushaf hediye etmişti. Sultan Abdülmecid Hanın annesinin yazdırıp, Cüneydi Bağdadî türbesine gönderdiği el yazması aslından çoğaltılmıştı. Saklıyorum, O yüce İmamları, asil soylarını ve sevenlerini anarak okuyorum.. Hedef alınan nedir? Ülkeler mi, petrol mü, Müslümanlık mı? Belli olan bir şey var; oyun Müslüman coğrafyası üstünde oynanıyor!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.