İyi bir rüzgâr yakaladık

A -
A +

Son günlerde birbiri ardına sevindirici gelişmeler yaşıyoruz. 2004 yılı %10 enflasyon hedefi rahatlıkla tutturulacak görünüyor. Yıllık büyüme hızı hedeflenen %5'in çok üzerinde %8-10 arasında gerçekleşecek. Yılın dokuz ayında ülkemize 12 milyon turist gelmiş. Yıl sonunda bu rakam 14 milyonu bulacak. Dünya Turizm Örgütü Türkiye'nin bu rakama ancak 2010 yılında varabileceğini öngörüyordu. Faizler düşme eğilimini sürdürüyor. Döviz yerinde sayıyor, İMKB 21 binlerin üzerinde tarihî zirvelerini gördü. Bu yıl 1.5 milyar dolar yabancı yatırım olmuş. Avrupa Birliği'ne giriş müzakerelerine başladığımız gün ülkemiz yabancı sermayenin gözdesi olacaktır. Akil adamlar ne diyor? 200 yıllık Batılılaşma yolculuğumuzda kritik eşiği aşmak üzereyiz. Önce Avrupa'nın akil (akıllı) adamları hazırladıkları "Türkiye Raporu"nu topluca açıkladılar. Ülkemizin Avrupa Birliği yolunda tam üyelik müzakerelerine başlaması gerektiğini, demokrasi ve insan hakları konusunda etkileyici ilerlemeler kaydettiğimizi belirttiler. Türkiye'nin AB'ye girmesi hâlinde medeniyetler / dinler arasında savaş bekleyenlere ve tüm dünyaya en iyi mesajın verilmiş olacağını vurguladılar. Ülkemiz için şimdiye kadar en kötümser ifadeleri kullanan Fransız ve Avusturya temsilcileri bazı kriterler tam gerçekleşmemiş olsa bile, on yıl kadar sürecek müzakere sürecinde tüm zorlukların aşılacağını söylediler. Macaristan ve Romanya 700 yıl savaştı, şimdi kucaklaşıyorlar. Türkiye ile neden uzlaşmayalım, diyorlar. Türkiye'nin genç nüfusunun yaşlanan ve doğurganlığı azalan Avrupa için bir fırsat olduğunu ifade ediyorlar. Şimdi raporlarını Avrupa'nın önemli başkentlerinde sırayla açıklayarak, ülkemiz için bir nevi lobi faaliyetinde bulunuyorlar. Akil adamların ardından Verheugen Diyarbakır köylerine kadar gitti, uç noktalarda testler yaptı, nabızları okudu. Çok müsbet intibalar edindiğini, AB müzakerelerine başlamak için yeni şartlar ileri sürülmeyeceğini, raporda "net" bir mesaj verileceğini söyleyip gitti. AB dönem başkanı Hollanda Dışişleri Bakanı Bot, Türkiye'de yapılanları "Hayranlık verici bir ilerleme" olarak değerlendirdi. Avrupa'nın saygın yazarları ve düşünürleri de desteklerini sürdürüyorlar. Yıllardır aynı insanlar ülkemize gelip, gidiyorlardı. Ama böyle olmuyordu. Şimdi ne değişti de lehimize döndüler? Bize göre çok önemli şeyler oldu. Bir kere temas kurdukları çevre ve bilgi kaynakları değişti. Eskiden elit zümre ile, milletten kopuk solcu ve galata Levantenleri ile görüşüp giderlerdi. Ülkemizi onların gözüyle ve sözüyle tanırlardı. Şimdi sivil toplum örgütleriyle, doğrudan vatandaşlarla konuşuyorlar. Çok güçlü halk desteğine sahip bir hükümetle muhatap oluyorlar. Bir de ABD'yi dengeleyebilecek güce Türkiyesiz erişemeyeceklerini anlamış olmalılar. İlk defa rüzgârı böylesine arkamıza almış durumdayız. Sayın Öztuna'nın ifadesiyle "bir sakarlık etmeden" AB ile üyelik müzakerelerini başlatma kararını istihsal etmeliyiz. Müzakerelerin 2005 ilk çeyreğinde başlaması bekleyişlerimize uygun düşer.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.