Kahramansız şirket

A -
A +

İlkemizde yeni kahramanlara ihtiyaç göstermeyecek bir düzen olmasını ve vasat insanların yetenekleriyle, huzur içinde ilelebet yaşamayı arzu ettiğimizi yazmıştık. Şimdi de şirketlerimizin kahramansız olmalarını, hârikulâde insan aramadan başarıyla yaşayıp serpilmelerini dilesem, bunca patron ve şirket çalışanları bana kızarlar mı dersiniz? Bendeniz, kızmayacaklarını, bilâkis kahramanlardan kurtulmak isteyeceklerini düşünüyorum. Kurucu babalar ve uzak görüşlü profesyoneller Ülkemizin iktisadî ve sosyal hayatında büyük rolleri ve payları olan Koç, Sabancı, Eczacıbaşı, Zorlu... ve daha nice kalburüstü holdinglerimize, kabuğunu çatlatıp çınar olmaya özenmiş KOBİ'lerimize başarılar diliyor, kurucularına teşekkürler ediyoruz. Bu özel kuruluşlarımızın her birinin "kurucu babaları" var. Onların hepsi kahramandır. Ülkemizde örnekleri yokken, kıtlık yıllarının perişanlığı içinde teşebbüs etmişler, çile çekmişler ve uluslararası çapta şirketler kurmuşlar. Onlar şirketlerin gerçek kahramanıdır. Kurucu babalardan ayrı olarak şirkete yepyeni bir vizyon ve düzen kazandırıp, küresel pazarda yarıştırabilen uzak görüşlü profesyoneller var. Onlar da kahraman madalyasına lâyıktır. Şirketler nasıl kahraman üretir? Ama bu iki sınıfın dışında kahramanları varsa, o şirkete acımak lâzım. Çünkü bu şirketi o kahramanlar batırır! - Eğer kurucu baba beş, on, yirmi yıl şirketi bizzat yönetir, her taşın altından kalkar, her kararı bizzat verirse (yani yetki devretmez, tek bilen, tek söyleyen, tek çözen olursa), - Şirket çalışanları patron olmadan nefes almaz, adım atmaz bir disipline girerse (itaat ve sadakat adı altında tembelliğini gizler ve sorumluluk almaktan kaçınırlarsa), - Şirket ilkelerle ve şeffaf değil, sırlar ve gizli talimatlarla yönetilirse (bilgi ve yetki yandaş bir çekirdek ekibin elinde toplanır, bunlar olmadan bir iş çözülemez ise), - Şirket aynı sebeplerle sık krizler yaşar ve her zorluk kahraman azınlık tarafından aşılırsa (Kriz bir defa gelir. Aynı sebeple yaşanan ikinci kriz ahmaklık sonucudur. Ders alıp şirket hafızası geliştirilmez ise, kriz çözücü vazgeçilmez kahramanlar türer). Uzatmayalım. Bütün bu olumsuzlukların ortak paydası kurumsallaşamamaktır. Yani şirkete bir vizyon, yol gösterici ilkeler, stratejik yol haritası, çalışanların beyin enerjisini ve kalp vuruşunu toplayacak bir odak misyon kazandırılamadığı içindir. Kurumsallaşma kahramanlara, dâhiye ihtiyaç göstermez. Etkin organizasyon kahraman üretmez. Vasat insanların tüm yeteneklerini ortaya koymalarına ve başarmalarına zemin hazırlar. Düzenli şirket biraz sıkıcıdır; âcil sinyaller olmadığı için, adrenalinsiz ve heyecansızdır da. Orada koşuşturan, son anda yetişip düğüm çözen terli kahramanlara rastlanmaz. Sorumluluk üstlenmiş isimsiz, sıradan insanlar kahramanlık taslamadan, ortak akılla başarırlar, başarıyı paylaşırlar. Sahte kahramanlar bu nedenle şirkette düzen olmasını istemez. Ortamın hep bulanık ve anlaşılmaz kalmasında menfaat görürler. Ortak akıl, kahraman aklından üstündür. Yazık, kahramanlara ihtiyaç duyan şirketlere.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.