Kamuya özel sektör mantığı gelse...

A -
A +

Batılı ülkelerin çoğunda 70'li yıllara kadar görkemli kamusal binalar dikiliyor, istihdamı artırma adına devamlı personel alınıyor, devlet teşebbüsleri zarar edince "sosyal hizmettir, zarar da edilir" denilip üstü örtülüyordu! Bize çok tanıdık gelen "devletin malı deniz..." anlayışının Frenkçesi... Onlar çeyrek asır önce bu yönetim tarzlarını kökten değiştirdiler. Yerine özel sektörden mülhem uygulamaları geçirdiler: Çalışanların performansını ölçtüler, günübirlik değil stratejik düşünmeye başladılar. Muhakemeye değil, bilgiye dayalı karar alır oldular. Böylece kamu yöneticileri o ülkelerde iktisadî faaliyetlerin gelişmesinde ana yönlendiriciler konumuna yükseldiler. Piyasa modeli Yönetimde an'anevî modeller dönemi bizde de bitmeli. Ülkede neler yapılacağına, kimin nereye atanacağına, harcamaların ne olacağına Ankara karar vermemeli. Çağımızda bunların nasıl yapılacağını gösteren tek kriter var: Piyasa. Piyasanın da özünde insanların memnuniyeti. Piyasaya göre işleyen bir kamu düzeni demek; halkın isteklerini ilk işarette anlayan, karar verip hemen uygulayan atak mekanizmalar kurmak demektir. Özel sektörden damızlık! İyi de, "eski kafa" bürokrasimiz buna yanaşır mı? Batı'da da yanaşmamış. Ama onlar çağdaş düzeni kurup, piyasa zihniyetini yerleştirinceye kadar, özel sektörden başarılı yöneticileri göreve çağırmışlar. Bizde de yapılabilir. O zaman "Kara kitap"ta ne yazdığı değil, halkın ne istediği esas olur. Meselâ ne mi olur? Devlet hastahanelerinde özel hastahanelerdeki, devlet bankalarında özel bankalardaki muameleyi görürüz. KİT'ler özel şirketler gibi çalışır. Bakanlıklarda otellerin sıcak tavrı ile karşılanırız. Başbakanlık Müsteşarı Sn. Dinçer kamu yönetimini anlatırken dertliydi. 2 milyon 700 bin kişi devletten maaş alıyormuş. Müfettiş sayısı 23 bini geçmiş. 150 kamu kurumundan 100'ü kapatılsa mal ve hizmet sunumunda eksilme olmazmış! Bakanlıklarda 14 idarî kademe varmış. Dokuzu aradan çekilse işler hızlanırmış. Bir şoförle arabanın yıllık masrafı 18 bin dolar (26 milyar TL) tutuyormuş... Piyasa modeline göre düzenlense, devlet 500 bin, bilemedin 700 bin memurla pekâlâ yönetilebilir. Ne güzel değil mi? Halkına "müşteri" gibi bakabilen, gereğini de yapabilen yönetimlere kavuştuğumuz gün, sırtımız daha yere gelmez.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.