Köprü kurmak veya duvar örmek
İnsanlık tarih boyunca duvarlar ördü, köprüler kurdu. Kronolojik olarak önce duvarlar örüp barındığını, sonra köprüler kurup ilerlediğini söyleyebiliriz. Köprü de, duvar da aynı malzemeyle yapılır. Ama köprü esnektir, farlılıkları kaynaştırmak, ayrılıkları kavuşturmak, yeni ufuklara açılmak için kurulur. Duvarların esnemesi yoktur, bölmek, kesmek, kapatmak, gizlemek için örülür. Anadolu ve Rumeli Hisarları İstanbul Boğazını kapatmak için ceddimiz tarafından örülmüştü. Boğaziçi ve Fatih Köprüleri Boğazın Asya ve Avrupa yakalarını kavuşturmak için çatıldı. Mostar Köprüsü Neretva Irmağının iki yakasını ve bu iki yakadaki iki toplumu birbirine bağlamak için Mimar Hayreddin tarafından 16. yüzyılda kurulmuştu. 1993'te ayrılıkçı Sırplar tarafından yıkıldı. Müslüman Boşnaklarla Ortodoks Sırplar arasına duvarlar örüldü. Ruslar Berlin'i işgal edince demirperdeyi ördü, bir milleti ikiye böldü. Hür dünya bir hava köprüsü kurdu, can suyu verdi. 1989'da perdeyi yıkan toplumlar batıya köprüler kurdu, birlik oldu. Çin Seddi tarihte yapılmış en çetin duvardır. Arkasına saklandılar, komünist oldular. Çin bugün gelişmek için rejim duvarlarını yıkmak ve ticaret köprüleri kurmakla meşgul. İsrail elli yıldır Filistin topraklarında duvar örmek, köprü yıkmakla meşgul. Varılan nokta; kan, kin, ölüm, dehşet. Tarihte görülmemiş vahşet! Ülkeler gümrük duvarları ördü, kendi kozasının içinde kış geçirmeye çalıştı. Tembel insanlara, ilkel tezgâhlara mahkûm oldu. Ama ne zaman ki ticaret köprüleri, gümrük birlikleri kurdu teknolojiler, mallar aktı, refah yükseldi. Kişisel veya toplumsal hayatımızda duvar örmenin veya köprü kurmanın bin misâli var. Meselâ her birimiz kucağımızı açarak başkalarıyla gönül köprüleri kurabiliriz veya kibirle kollarımızı kavuşturup, muhataplarımıza hasmane tavır takınabiliriz. Duvar insanların önüne dikilir. Duvar "öteki" demek, hasret demek, fakirlik, ayrılık, dengesizlik, kin demek. Köprü ise bunların tersi, ayakların altına serilir. Avrupa köprü mü kuracak, duvar mı örecek? Yarın Brüksel'de toplanacak olan Avrupalı liderlerin önünde iki alternatif var: Türkiye ile aralarına köprü kurmak veya Türkiye'nin önüne duvar örmek. Yani medeniyetler kucaklaşması sağlamakla, Hıristiyan kökenlerine kapanıp, çevrelerine duvar örmek arasında bir tercih yapacaklar. Duvar örerlerse arzuladıkları euro-sükun bölgesini belki erken bulurlar. Mazgalların arkasında zenginliğin keyfini çıkarırlar. Ama bir süre.... Servet sahibi olup harcamaya takati yetmeyen ihtiyarlar gibi, ördükleri surların ardında bir gün ölürler. Duvar kurarlarsa bu sâdece Türkiye'ye değil, bizimle ulaşacakları tüm diyarlara ve imkânlara olacaktır. Avrupalı liderler kendilerini hapsedecek kadar fikirsiz olmamalı. Meclisimiz, hükümetimiz üzerine düşeni hakkıyla yaptı. Türk halkı cömertliğini gösterdi. Köprü malzemelerini orta yere yığdı, kapıyı çaldı, kucağını da açtı. Köprü kuran kavuşur, duvar ören yalnızlaşır... Haftaya köprüden geçip, yeni bir sayfa açmak umuduyla...