"Medeniyetler İttifakı" asrın projesi

Soğuk savaş döneminin sona ermesiyle, bir barış ve kardeşlik döneminin insanlığı kucaklayacağı sanılmıştı. Tam tersi oldu. Hatta bugün o yıllardaki "dehşet dengesini" aratan bir karamsarlık insanlığın üstüne çökmüş bulunuyor. Ülkeler ve kültürler arasında sonu gelmez bir kavga ve gerilim sürüp gidiyor. Amerikalı siyaset bilimci Samuel Huhtington, geleceğin en mühim mücadelelerinin dünyanın belli başlı yedi veya sekiz medeniyeti arasında, ama özellikle de medeniyetleri birbirinden ayıran kültürel fay kırıkları boyunca meydana geleceğini savunuyordu. 11 Eylül saldırılarının ardından, bilgi saptırma, medya desteği ve yoğun propaganda ile dünya bunu Müslümanlarla diğerleri arasında bir savaşın başladığı şeklinde algılamaya başlamıştı... İşte bu ortamda Kofi Annan'ın himayesinde İspanya ve Türkiye başbakanlarının liderliğinde bir grup âkil adamın hazırladığı "Medeniyetler İttifakı Raporu"[*] gelecek için bir umut ışığı oldu. Bu ışığı söndürmeden, kuvvetlendirerek devam ettirmek insanlığın basiretine bağlı. Kofi Annan'dan görevi devralan Ban Ki-Moon'un önündeki yüzlerce proje ve dosya arasında en önemlisi bizce bu. Başbakan Erdoğan'ın da iştirakiyle Birleşmiş milletler toplantısında açıklanan raporda toplumlar arasında yaşanan gerilimlerin sebepleri analiz ediliyor, meselenin siyasi boyutuna temas ediliyor. Öncelikli uygulama alanları sayılıyor ve bir dizi tavsiye yer alıyor. Dünyanın sosyal dengesinin çok tehlikeli bir şekilde bozulduğuna dikkat çekilen raporda "geçen yüzyıl bazılarımız için eşi görülmemiş bir ilerleme, refah ve özgürlük vesilesi olsa da, çoğu toplumlar için esaret, zulüm ve tarif edilemez kayıpların yaşandığı bir asır olmuştur" İfadesine yer veriliyor. Öyle bir dünya ki; en zengin üç kişisinin serveti, en fakir kaç ülkenin toplam gelirinden fazla. Tıp bir yandan genlere müdahale ederek iflâh olmaz sanılan hastalıklara çare bulurken, az ötede milyonlarca insan basit hastalıklardan ölüyor. İnsanoğlu uzayın bilinmezlerini araştırıp, kâinatı anlamaya çalışırken yüz milyonlarca çocuk hiç eğitim göremiyor. Dalga dalga soykırım yapılır, masum insanlar yurtlarından sürülürken, dünya acz içinde olan biteni seyrediyor. İnsanlığın bir yarısı için sefaletten ve korkudan kurtulmak sanki imkânsız olmuş. Böylesine karmaşık, dengesiz, adaletsiz ve tezatlarla dolu, çatışma ve şiddetin kol gezdiği bir dünyada güven ve huzur olabilir mi? Üstelik bazı siyasîler, terör örgütleri ayrılıkları kurcalayıp dururken ve sorumsuz kimi medya çatışmaya çanak tutarken! Toplumları saldırganlığa, tahammülsüzlüğe, sevgisizliğe sevk eden kin yüklü slogan ve dar kalıplardan kurtarmak gerekiyor. İnsanlık toplumlar arasındaki uçurumu kapatacak, anlayışı, hoşgörüyü tesis edecek köprülere hiç bu kadar ihtiyaç duymadı. Her kültürden âkil insanların hazırladığı "Medeniyetler İttifakı Raporu"nda ülkesel, bölgesel ve mahallî seviyelerde uygulanabilecek önemli tavsiyeler bulunuyor. Umarız insanlık bu çalışmanın kıymetini bilir. Türkiye başbakanının böyle hayırlı bir hizmete eş-başkan olarak omuz vermesi, ayrı bir övünç vesilesi... Sn. Erdoğan'a başarılar diliyoruz. ..... [*]Raporun Arapça, Fransızca, İngilizce, İspanyolca aslına www.unAoC.org sitesinden ulaşılabilir.