Minimum yasası ve organizasyonlar

A -
A +

Bilim, atomdan (mikro kozmos) kâinata (makro kozmos) kadar tüm fizik âleminin bir denge içinde yaratıldığını gösteriyor. Ekonomi, sosyoloji, yönetim, siyâset de denge kanunlarını anlayabildiği ve kullanabildiği ölçüde başarılı olmaktadır. Alman bilim adamı J. V. Liebig kimyanın tarım ve fizyolojiye uygulanması üzerinde çalışmış ve bitkilerin gelişmesi üzerinde "iz elementlerin" etkilerini açıklamıştır. Bu tespitleri sonradan "minimum yasası" olarak literatüre geçmiştir. "Zincir en zayıf halkası kadar sağlamdır" sözü bu yasanın basitleştirilmiş ifadesidir. Fıçı nereye kadar dolar? Fıçı örneği bu yasayı çok güzel açıklar. Bildiğiniz üzere fıçı, terbiye edilmiş tahtadan yapılan silindir şeklinde kapalı kaplardır. Sıvı maddeler konur. İyi bir fıçı sızdırmasızdır, sağlamdır, ağaç kalitesi yüksektir. Eğer fıçıyı oluşturan tahtalardan birinde çatlak veya delik olursa, içine konan sıvı sızar ve delik seviyesine kadar boşalır. Diğer parçaların sağlam olması sonucu değiştirmez. En alttaki çatlak sonucu belirler. Bu gerçeği dile getirmek için, Anadolu'da üstün nitelikleri bulunan, ama bâzen sakat tavırlar sergileyen kimselere "bir tahtası eksik!" derler. Bir tahtası eksik kişiyle yola çıkmazlar, iş tutmazlar, ona güvenmezler... "Tahtası eksik" yönetim! Fıçı örneğini günlük hayatımıza, şirket yapılarına, futbol kulüplerine vs. daha birçok yere uygulayabilir, yorumlar çıkarabiliriz. Meselâ: Kişi en zayıf yeteneğinin müsaade ettiği kadar başarır. Başarısını artırmak isteyen, önce bu zayıflıktan kurtulmalıdır. Trafik en dar şeridin müsaade ettiği kadar süratli akar. Bina en zayıf yapı elemanı ve en zayıf bağlantı noktası kadar dayanıklıdır. 1999 Gölcük ve Düzce depremleri bunu doğrulamaktadır. Bir futbol ekibinde başarı, yıldız oyuncunun seviyesinde gerçekleşmez. En zayıf oyuncunun performansı sonucu tayin eder. Akıllı antrenör önce zayıf elemanın performansını artırmaya çalışır. Artıramazsa onu kadrodan çıkarır, yerine daha iyi birini koyar. "Tahtası eksik" yönetici ise, zayıf eleman takımda dururken, süper yıldız transfer eder! Bu mantığı izleyerek iğneyi kendimize, çuvaldızı kurumlara, üst kurumlara batırabiliriz. Kıbrıs'ı kırk yıldır çözemiyoruz. AB kapısında elli yıldır bekliyoruz. Altmış yıldır sandığa gidiyor, ama hakimiyeti millete veremiyoruz. Silâhlı gücümüz zirvede, okullara soba, hastanelere cihaz koyamıyoruz. Milyonlarca insanımız açlık sınırında... Bilen var mı, biz fıçıyı neresinden çatlatmışız?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.