Nasıl bir kamu yönetimi?

A -
A +

Baskıcı ve müdahaleci devlet modellerine karşı dünyada büyük bir başkaldırma var. Despot rejimler göğe çadır da gerse, olup bitenler artık meçhul kalmıyor. Bilgi; coğrafya, topoğrafya, sınır, dil, din, ırk tanımadan yayılıyor ve isteyen herkes bunları kullanabiliyor. "Demirperde", bedenler dikenli tellerle hapsedilmişken, beyinler perdelenemediği için yıkıldı. Bizde milletin sınırlarını şimdiye kadar hep devlet çizdi. Devlet "baba" idi. İhtiyaçlarımızı sağlar, giyim kuşamımıza bakar, kaç parayla geçineceğimizi takdir eder, sakat bir iş yapmayalım diye yakından gözetir, bizi iç ve dış düşmanlardan korurdu. Biz de "baba"nın tembihlerinin dışına çıkmadan, başımızı eğer söyleneni yapardık. "Baba" kalın koyu gözlüklerinin arkasında, mesafeli dururdu. Ondan korkardık. "Neden?" Diye soramazdık. Artık reşit olduk, hâlimizi, beklentilerimizi başka diyar insanlarının imkânlarıyla kıyaslamaya ve sorgulamaya başladık. Hâkim devletten, hâdim devlete Medenîleşme arzumuza, ancak millet-devlet ilişkilerini yeniden tarif ederek ve beklentilerimizi açıklayarak kavuşabiliriz. Neler istiyoruz? Kendi kararımızı vermek, kendi işimizi kurmak, gönlümüzce yaşamak istiyoruz. "Her şeyin doğrusunu ben bilirim. Sen söylediğimi yap!" Demeyen bir devlet istiyoruz. Kanun devletini değil, hukuk devletini istiyoruz. Emreden devleti değil, "Buyurun, sizin için ne yapabilirim" diyen hâdim devleti istiyoruz. Kamu yönetiminden hayatımızı zorlaştırmasını değil, kolaylaştırmasını bekliyoruz. Bizi güvenli ve huzurlu kılmasını, refah seviyemizi yükseltmesini, hayat kalitemizi geliştirmesini bekliyoruz. Düşünmenin ve düşüncesini açıklamanın önünde hiçbir engel olmasın diyoruz. "İdeoloji" dayatılmayan gerçek bir demokrasi içinde yaşamak istiyoruz. Seçtiğimiz insanlardan, vergi ödediğimiz devletten bize hesap vermesini bekliyoruz. "Devlet sırrı" kavramının yolsuzlukları örtmede araç olarak kullanılmadığından emin olmak istiyoruz. Kamu hizmetlerinin usul ve standartlarının belirlenmesini ve bunları önceden bilmek istiyoruz. Öngörülmemiş bilgi ve belge istekleriyle yokuşa sürülmek istemiyoruz. Hayatta olduğuma dair noter tasdiki isteyen bürokrasiden kurtulmak, beyanına güvenilen insan olmak istiyoruz. Güvenlik, adalet ve maliyenin dışındaki tüm işleri hür teşebbüse, diyaneti cemaatlere, vakıf işlerini kâr amacı gütmeyen gönüllü kuruluşlara devretmesini bekliyoruz.... Ne dersin "baba", çok şey mi istiyoruz?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.