NATO dönüşüm sürecinde

A -
A +

kinci Dünya Savaşı'nın ardından, Sovyetler'in Avrupa ülkelerini istilâ etmesine karşı kurulan NATO, elli yıl süreyle çok başarılı caydırıcı güç oldu. Ama 1990'lara gelindiğinde cephede düşman kalmamıştı. NATO bir yol ayrımında idi. Ya görevi bittiği için kendini tasfiye edecekti, ya da günün şartlarına göre değişecek ve yeni misyonu ile devam edecekti. Bu meseleyi anlamak için iş dünyasından bir örnek verebiliriz. Müşterisi kalmayan şirket yaşayamaz. Teknolojide, müşterilerin beklentilerinde, yönetim usullerinde, rakiplerin davranışlarında değişmeler olup giderken kendini eski alışkanlıklarıyla hapseden şirket kötü âkıbetten kurtulamaz. Bu şirket geçmişte yaptıklarını aynen yapabilmek için kapasitesini durmadan artırsa, ama gelecekte yapması gerekenleri yapabilecek kapasiteye sahip olmasa yapılacak olan nedir? Şirketi etkin kılabilmek için, miadını doldurmuş tüm kapasite, yöntem ve kaynakları elden çıkarıp küçültmek, geleceğe yatırım ve zihniyet değişimi yapmak gerekir. Bu çok ağrılı ve zor bir süreçtir. Başarmanın kanununda bu yazar. NATO'da yapılması gerekenler, piyasadaki değişiklikler sebebiyle küçülmek zorunda kalan şirketlerin yapmak zorunda kaldığı bu işlere benzemektedir. Ülkeleri savunmaktan ilkeleri savunmaya NATO şimdiye kadar görevini yapabilmek için, sayı üstünlüğü ve ateş gücüne dayandı. Bunun için de çok fazla asker ve cephane bulundurdu, bir sürü yapı ve yeteneği elinde tuttu. Şimdi elli yıl öncesine göre tamamen farklı yeni tehditler ortaya çıktı. Uluslararası terörizm ve sınır ötesi suç ağlarının yaygınlaşması bunların başında geliyor. Tehdit farklı olduğu, bir cepheden veya belli merkezden gelmediği için NATO'nun yeniden yapılandırılması ve bugünün konvansiyonel olmayan, asimetrik tehditlerine karşı hazırlanması gerekiyor. Nitekim Avrupa Müttefik Komutanı General James L. Jones ciddî bir değişim gerektiğini söylüyor. Meselâ NATO ülkelerinin kuvvet yapıları içinde 279 tugay mevcut; 2002 yılında bunların 169'u NATO'nun kullanımına tahsis edilmiş. Oysa 2004 yılında NATO'nun sadece 102 tugaya ihtiyacı var. Yani üye ülkelerde NATO'nun artık ihtiyacı olmayan toplam 177 tugay, veya yaklaşık 55 tümen bulunmaktadır! NATO değişen güvenlik ortamı karşısında küçülmek ve yeniden şekillenmek için adımlar atacaktır. Halen 21. yüzyıldaki görevlerini yerine getirebilmek için gereken asgarî asker sayısı ve yetenek belirlenmeye çalışılıyor. Çalışma tamamlanınca 26 üye ülkeden sağlayabilecekleri kadar asker ve yeteneği tahsis etmeleri istenecek. Üye devletler NATO'nun şartlarını karşıladıktan sonra kendilerine ne kadar ilâve askeri kuvvet gerektiğine kendileri karar verecekler. İstanbul zirvesiyle NATO belli ülkeleri ve cepheleri savunmak görevini terk ediyor. Terörün kurutulması, insan haklarının korunması ve demokrasinin yaygınlaştırılması için dünyanın her yerinde görev yapmak üzere yeni bir misyon üstleniyor. Yeni dönemde Türkiye Marakeş'ten Bangladeş'e içinde pek az demokrasi, çok fazla petrol bulunan bir karmaşa bölgesinde demokratik örnek olarak boy gösterecek. Menfaatlerimiz ve mukayeseli avantajlarımız da bunu gerektiriyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.