Orhan Pamuk'u kutlamak

A -
A +

Yazar Orhan Pamuk Stockholm'de yapılan törenle Nobel Edebiyat Ödülünü aldı. Böylece 105 yıldan beri verilen bu ödülleri kazanan ilk Türk olarak milletimizi sevindirdi. Nobel ödülü kazanmak sıradan bir olay değil. Bazılarının kıskançlık, kimilerinin bağnazlık ya da başka sebeplerle küçümsemesi Nobel Ödülünü değersizleştirmez. Fikirlerine katılmayabiliriz, bazı konularda Orhan Pamuk'u eleştirebiliriz. Ama yazılarından ve sözlerinden dolayı onu aşağılamaya kalkmak, aşağılayanları küçültür, değersizleştirir. Daha birkaç ay evvel sözleri dolayısıyla Pamuk aleyhinde dava açılması, mahkemeye çağırılması, insanlık nezdinde ülkemizi büyütmemiştir. Pamuk'un Nobel kazandığı açıklandığında devletin ilgisi yetersizdi. Havaalanına gelişinde nedense yalnız bırakıldı. Pamuk'tan sanki bir şeyler esirgendi. O zaman ondan esirgediğimiz ilgiyi bu sefer fazlasıyla vermeliyiz. Sevincimizi belli etmeli, sevgi ile kucaklamalıyız. Bendeniz değerli Ömer Öztürkmen ağabeyin "Sezer ve Erdoğan Orhan Pamuk'u Havaalanında karşılamalı" fikrine katılıyorum. Cumhurbaşkanı bunu yapar mı bilmem. Ama başbakanın Orhan Pamuk'u havaalanında karşılamasında sayısız mesaj bulurum. Sayın Erdoğan veya partisinin Orhan Pamuk'un desteğine, övgüsüne ihtiyacı yok. Ama halkımızın bir arada görmeye alışık olmadığı insanların medenice, yan yana duruşunu görmeye ihtiyacı var. Sanatın, bilimin, özgür düşüncenin ülkemizde "değer" olarak baş tacı edildiğini göstermek için buna ihtiyaç var. Eserleri şimdiden 46 dile çevrilmiş, Güney Amerika'dan Çin'e yüz milyonların romanını okuduğu bir kimsenin, "sıradan bir kişi" olmadığının vurgulanması için ihtiyaç var. Fikrin değerini teslim etmek, beyin ağrısı çekenlere destek vermek için ihtiyaç var. Okuduğu şiirden ötürü hapis yatmış biri olarak, ifade özgürlüğünün kıymetini en iyi Sayın Erdoğan bilir. O çilenin anlamı için gidip Orhan Pamuk'u havaalanında kucaklamasına gerek var... Başbakanımız Papa'yı uçağın merdivenlerinde karşıladı. Ne milletimizden, ne maneviyatımızdan, ne de Sn. Erdoğan'dan bir şey eksilmedi. Bilâkis kendinden ve yolundan emin kimsenin vakarıyla çok büyük mesaj verdi. Şimdi fikir adına, özgürlük adına, demokrasi adına aynı hareketi tekrarlamalı. Galatasaray futbol takımı Avrupa kupasını kazandığında, millî takımımız dünya üçüncüsü olduğunda gecelerini yitirmiş, sokaklara dökülmüş bir milletiz. Bir kızımız İngilizce şarkı söyledi diye delicesine şenlik yapmış toplumuz! Şimdi fikir namına, özgür düşünce namına, edep ve edebîyat namına gösteri düzenleme vaktidir. Nobel'i ülkemize getiren Orhan Pamuk bunu fazlasıyla hak etti... Zorbalığın panzehiri ilim ve düşünce adamlarına, edebiyatçılara, yazarlara sahip çıkmaktır. Orhan Pamuk'tan bu kadarcık iltifatı esirgemeyelim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.