Pazartesi yazımızda Amerikalı siyaset bilimciler J. J. Mearsheimer ve S. M. Walt raporundan[*] bahisle, İsrail'in Filistin'de uyguladığı şiddete dair bazı rakamlar vermiş ve ilk Yahudi liderlerin Filistinlilere nasıl baktığını aktarmıştık. "İstatistikler ölen her İsrailliye karşılık dört Filistinlinin öldürüldüğünü gösteriyor ve bunların çoğunluğunu masumlar oluşturuyor. Öldürülen Filistinli çocukların İsrailli çocuklara oranı ise daha da yüksek; bire altı!" Son Gazze saldırısı İsrail'in vicdansız, merhametsiz tavrını ve nasıl bir ölüm makinesine dönüşmüş olduğunu gösteriyor. Taş atmaktan başka silahı, etten barikat kurmaktan öte yaptırımı olmayan Filistinlilere orantısız güç kullanmasının ve masum insanları, sivilleri, bebekleri acımasızca öldürmesinin, şehirleri bombalayıp yaşanmaz hâle getirmesinin cevabını akılla bulmak mümkün değil. İsrail bu gücü nereden buluyor ve nasıl böylesine pervasız olabiliyor? İsrail vahşetinin vicdanla, ahlâkla, insafla açıklanabilir tarafı yok. Onları böylesine azgın yapan iki sebep var: Birincisi Amerika'nın malî, teknolojik, siyasî desteği. İkincisi Yahudi ahlâkı. Yitzhak Shamir alenen şöyle diyor: "Ne Yahudi ahlâkı ne de Yahudi geleneği bir savaş aracı olarak terörizmden yararlanmamıza mani değil." Filistinlilerin teröre başvurmasını hoş karşılamayız. Ama İsrail'i tavize zorlamak için yapacak başka şeyleri olmadığına inanıyorlar. Nitekim Ehud Barak'ın "eğer Filistinli olarak doğmuş olsaydım, ben de bir terörist örgüte katılırdım!" itirafı Filistinlilerin çaresizliğini ifade etmeye yetiyor. Ne stratejik, ne de ahlakî gerçekler doğrulamadığı hâlde acaba Amerika neden gözü kapalı İsrail'i destekliyor? Bu ancak ABD'deki İsrail lobisinin emsalsiz gücüyle açıklanabilir. Bu öyle bir lobi ki bir defasında başkan Bush İsrail'in inşa ettiği 'güvenlik duvarı'nı durdurmasını istediğinde onu hainlikle suçlamışlardı! Dahası bayan Rice İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki bir kapıyı açmasını söylediğinde, lobinin etkili isimleri dışişleri bakanı Rice'ı 'sorumsuz' davranmakla itham etmişlerdi. "Amerikan Yahudileri ABD dış politikasına tesir edebilmek için tam örgütlenmiş bulunuyor. Bunlar arasında en güçlüsü AIPAC. Bu lobide Hıristiyan evanjelikler de çalışıyor. Bugünkü Amerikan yönetiminin çoğunun evanjelik olması da Yahudi lobisinin etkinliğini artırıyor." ....... [*]John-J Mearsheimer-Stephen M. Walt: Le lobby pro-israélien et la politique étrangère américaine. Editions La Découverte, p.500 Paris 2007.