Petrol fiyatları aldı başını gidiyor. OPEC'in fiyatları varil başına 28 dolarda tutmak için yıllardır ısrarla güttüğü hedef dört ay öncesine kadar tutmuştu. Terör ve savaş bu dengeyi geri dönülmez şekilde bozmuş bulunuyor. Brent türü ham petrolün fiyatı hafta sonunda varil başına 46 doları, Amerikan ham petrolünün fiyatı da 51 doları görerek çeyrek asrın en yüksek seviyesine ulaştı. Dünya ve elbette ülkemiz petrolle ilgili hesabını yeni baştan yapacaktır. Ülkemiz 2003 yılında ortalama 27 dolardan 180 milyon varil petrol ithal etmiş karşılığında 5 milyar dolar ödemişti. Petrol fiyatlarında 5 dolarlık artış ülkemize yılda bir milyar dolarlık ek maliyet getirmektedir. İstatistikler ekonomimizin bu yıl %10 büyüyeceğini ve petrol ithalatımızın 8 milyar doları aşacağını gösteriyor. Bu rakam dengelerimizi bozmaz, bizi kuyruklar dönemine götürmez. Dünya petrol fiyatlarının üretim hacmine, büyüme nispetlerine ve ülkelerin enerji kaynakları arasında ne derece petrole dayandığına göre şekillenmesi beklenir. Arz ve talep dengesine dayanan bu mantık petrolde işlemiyor. Ünlü enerji uzmanı ve 1992 Pulitzer ödülü sahibi Daniel Yergin "petrol meselesi %10 iktisat, %90 siyaset işidir" demişti. Galiba doğru. ? Petro-dolar kimin kasasına dolar? Sorunun cevabını petrol ihraç eden ülkeler, üreten şirketler ve spekülatörler açısından bakarak bulmak mümkün. Petrol fiyatları artınca petrol ithal eden ülkelerden, petrol üreticisi ülkelere gelir transferi oluyor. Petrol üreticisi ülkelerin hemen hiç birinde demokrasi yok. Otoriter ve keyfî yönetimler petrol gelirini ülkede yatırımlarla değerlendirmek yerine ya lükse harcıyor ya da Amerikan bankalarına yatırıyorlar. Bir varil ham petrol üretim maliyeti yedi dolar, satışı elli dolar olunca petrol şirketlerinin keyfine diyecek yok! ExxonMobil şirketinin nisan-haziran dönemindeki net kârı 6 milyar doları aşmış. Riskli gördükleri savaş ve terör ülkelerinde yeni kuyular açacaklarına, mevcut kuyuların randımanını artırmayı tercih ediyorlar, kazandıklarını Amerikan hisse senetlerine yatırıyorlar. Londra petrol borsasında ışıklı levhadan gözlerini ayırmayan petrol spekülatörleri ise, kan kokusuna yönelen köpek balıkları misali, portföylerine indirecekleri varil kâğıtlarını kokluyorlar. 45 gün sonra teslim etmek üzere petrol bağlantıları kuruyorlar. Araştırmalar spekülatörlerin aradan çekilmesi hâlinde petrol fiyatlarının %20 ucuzlayacağını gösteriyor. Global terör ve savaşların verdiği tedirginliğin petrol fiyatlarına 10 dolar bindirdiğini daha önce yazmıştık. Bu hesapla terör ve spekülatör payları 50 dolarlık petrol fiyatında 20 dolar eder. Yani terör ve spekülatör etkileri bertaraf edilirse petrol normal fiyatı olan 25-30 dolara iner. İner de... Silahı satan, savaşı sürdüren ve başlatacağı yeni savaşların listesini yapan ABD petrol fiyatlarının inmesini ister mi? Üstelik petro-dolarlar kendi ülkesine döndükten sonra!