Reform çalışmaları neden uygulanamadı

A -
A +

Bir ülkede hem vatandaşlar hem de kamu personeli, içinde bulundukları şartlardan memnun değillerse, o ülkedeki yönetimi yeniden düşünmelidir. 1930'lardan beri milletimizin bedenine dar gelen "kamu" kalıbını değiştirmek için on defa reform projesi hazırlanmasına rağmen sonuç alınamamıştır. Medenî ülkeler arasında yerimizi bulmamız ve refah seviyemizin yükselmesi, kamu reformuyla birebir ilişkilidir. Şimdi TBMM gündeminde yeni bir tasarı vardır. Dileriz sonuncusu olur. Siyasî kararlılık ve toplumsal destek göstererek bu reformu bir an önce hayata geçirmek, bütün kesimlerin, hepimizin ortak sorumluluğudur. Öncekilerin neyi eksikti? Onca projenin neden başarılamadığını iyi anlarsak, şimdiki projeyi belki kurtarabiliriz. Önceki çalışmaların hiçbirisi uygulanacak biçimde hazırlanmamıştı. Kalkınma Plânları ve programlarında yer alan politika ve tedbirler uygulanabilir proje niteliğinde değildi, müeyyidesi yoktu. Onun için kamu kuruluşları hiç zahmete girmediler. Üstelik değişim projelerini hazırlayıp uygulayabilecek uzman kadro kamu kurumlarında hiç olmadı. Umarız şimdi vardır! Önceki reform çalışmaları yönlendirici genel bir siyasî direktife sahip değildi. En önemlisi bu çalışmalar tepeden sahiplenilmemişti. Şimdi bizzat Sayın Erdoğan'ın değişime liderlik etmesi, Başbakanlık Müsteşarlığının da değişim koordinatörlüğünü üstlenmesi gerekmektedir. Bütün değişim çalışmaları uzun soluklu ve ahenkli bir çabayı gerektirir. Siyasî iktidar ile reformu yürütecek üst bürokrasinin amaç ve yöntem birliği lâzımdır. Aksi hâlde iktidar olunsa da muktedir olunamıyor! Batıda örneklerini gördüğümüz "siyasî iktidarla gelip-giden kamu bürokrasisini" yasal çerçeveye oturtmak lâzımdır. Kamu reformu ile bazı kurumlar, birimler, postlar fonksiyonsuz hâle gelecek, bazı görevliler işinden olacak veya yeni birimler kurulacaktır. Ankara'da 220 bine yakın kamu görevlisi vardır! Bu merkezî bürokrasi dün olduğu gibi bugün de sayılarının ve imtiyazlarının azalmasına direnecek, mahallî yönetimlerin daha fazla söz sahibi olmasına sıcak bakmayacaklardır. Reform çalışmaları yasalarda ve anayasada değişiklikler yapmayı zorunlu kılar. O zamanki siyasî iktidarlar bunu göze alamamıştı. "Değişim istemezük..." diyenler yine çıkacaktır. "Anayasaya aykırılığı", "üniter devletin bozulacağı" kuruntuları yayılmaya başladı bile. Şimdi fısıltılara kulak asmadan, iktidarın muktedir olduğunu gösterme zamanıdır!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.